Sevmiştim, onsuz yapamadım...

A -
A +
 “Kazadan sonra yaşadığı üzüntü dünyadaki her şeyin anlamsızlığını hissettirmiş...”
 
 
Cami avlusunda karşılaştığımız sarışın bayan, biraz mahcup dedi ki:
“Eğer ibadetinizi yerine getirdi iseniz, bana da namaz kılmasını öğretebilir misiniz?”
Bu istek karşısında şaşırmamak mümkün mü? Bu şekilde ayaküstü namaz kılmak nasıl öğretilirdi ki? Ancak kadıncağızın çok ciddi ve samimi olduğu her hâlinden belliydi. Şaşkınlığımız geçince "Elbette... Yardımcı oluruz" dedik.
Evvela namazın dışındaki ve içindeki farzlarını anlattık dilimizin döndüğünce… İmanın ve İslam’ın şartlarını anlattık. Sonra yine bildiğimiz kadarıyla namazın nasıl kılındığıyla ilgili anlatmaya başladık.
Derken bir tuhaf durum oldu… İftitah tekbirini almak için bayan olarak elimizi çenelerimize kadar kaldıracağımız sırada dedi ki hanımefendi:
"Ben elimi o şekilde yukarı kaldıramıyorum. Bileğim dönmüyor!"
Bizi inandırmak ister gibi kolunu açıp gösterdi. Bir ameliyat izi vardı.
“Geçmiş olsun” dedik kendisine. O da yaşadığı trafik kazasını ve sonrasını anlatmaya başladı...
Ayvalık'ta oturuyormuş. 28 yaşındaymış. 8 ay önce, trafik kazasında annesini babasını ve yedi yaşındaki yavrusunu kaybetmiş. Kendisi kazadan yaralı olarak kurtulmuş. Kazadan sonra koluna yirmi bir tane çivi ile platin takmışlar.
Yaşadığı üzüntü ve hasret dünyadaki her şeyin anlamsızlığını hissettirmiş. İçindeki bu manevi boşluğu Allaha ibadet ederek gidermeye onun rızasını kazanmaktan başka her şeyin anlamsız olduğuna karar vermiş. Ne var ki bu duygularını eşinden hep saklamış. Çünkü kocası bu konuda hiçbir şekilde ona fırsat vermiyormuş. Ayrıca evde din ile alakalı hiçbir şey bulundurmuyormuş. Öyle ki, bulundukları yer itibarıyla, ezan sesi duymadığı gibi evlerinde de namaz vakitlerini öğrenecek bir takvim bile yokmuş. Bunları anlatınca merak ettim:
“Affedersiniz ama kusuruma bakmayın ne olur, niçin böyle birisiyle evlendiniz ki?”
"Böyle olduğunu bilmiyordum" ama sevmiştim onu… Sevgim birçok konuda gözlerimi kör etti...
İki saatten fazla onunla oturduk, sohbet ettik… Dinî konuda kendisine eserler önerdik… Zaten çoğu internette http://www.hakikatkitabevi.net/ olarak mevcuttu…  Vaktin nasıl geçtiğini de bilemedik. İkindi ezanları okunurken vedalaştık.
Rabbim kimseye böyle acılar yaşatmasın, yaşadığı hayattan da ibret alanlardan olmayı nasip eylesin...
            Rumuz “Hilal”-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.