Uçurtmamı kiminle uçuracağım?

A -
A +
“Unutma kızım, örnek bir öğrenci olarak bu harçlığı hak etmelisin’’ sözünü hiç unutmam...
 
 
Merhaba sevgili okuyucular, bugün sizlere çocukluğumun unutulmaz anılarından birini anlatacağım...
Unutmamak lazım gelir. Eğer bu metin, bitirmeye gücüm yeterse, yazdığım ilk hatıra örneği olacak.
Sadede gelecek olursak önceden söyleyeyim ki sürçülisan ettiğimiz olursa affoluna...
İlköğretime başladığımız gündü… Evet, “Mini mini birler, çalışkan ikiler…” diye saydığımız şarkı söylediğimiz bir gündü… O gün dedem yanıma gelip;
"Kızım abla oldun artık sen, bundan sonra daha dikkatli daha düzenli olmalısın. Ve tabii ki bununla birlikte çalışkan, örnek bir öğrenci olmalısın" demişti.
Daha sonra bir de beşlik sıkıştırmıştı cebime, bu harçlık bayram haricinde aldığım ilk harçlıktı. Sonra da dedemin; "Unutma kızım, örnek bir öğrenci olarak bu harçlığı hak etmelisin" dediğini hiç unutmam. Çok etkilenmiştim o sözden…
Dedemin hayatımda daima önemli bir yeri olmuştur. Benim dedem sadece bir dede değildi. Hem dede hem baba hem öğretmen hem de arkadaştı benim için...
Mesela öğretmen oluşunu ele alırsak, gerçek mesleği de öğretmenliktir, şu an bildiğim çoğu şeyi dedem öğretti bana. Masa tenisi oynamayı, bulmaca çözmeyi, bisiklete binmeyi; kitapları sevdiren kişi de dedemdir bana. Hatta inanmayacaksınız belki ama yumurta kırmayı ve çorba yapmayı dedem öğretti bana.
Annem babam ayrıydı benim, buna en çok dedem üzülürdü bilirdim, en çok onun içi parçalanırdı beni mahzun görünce. Bir gün hatırlıyorum da okuldan koşarak gelmiştim, yemek masasına aceleyle oturup okulumuzda yapılacak uçurtma şenliğini müjdelemiştim bütün ev halkına ama sonra aniden hiç düşünmediğim bir şey gelmişti aklıma.

Yüzümün asıldığını gören dedem bir an meraklı gözlerle bana baktı bense "ama herkes babasıyla gelecekmiş şenliğe" demiştim yarı ağlamaklı bir sesle. O gün derhal hazırlıklara başlandı, o hafta her gün olduğumdan daha hızlı eve gelmiştim ve aceleyle, anneannemin tabiriyle yangından mal kaçırırmışçasına, yemek yiyip bir sayfayı geçmeyen ev ödevimi yapıp dışarı fırlamıştım. Neydi beni böylesine acele ettiren? Gülmeyin yahu, çocukça da olsa mühim bir amacımız vardı; uçurtma şenliğinde birinci olacaktık. Kime göre neye göre sormayın bile ama en yükseğe bizim uçurtmamız çıkacaktı o kadar. Ama benim yanımda babam olmayacaktı… DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.