“Bana bir şemsiye bulun!”

A -
A +
Osman Amca, Gürkan Bey ve ailesini, ona "yavrum" diyecek kadar tanıyordu aslında...   Doktor Gürkan Beyin çehresinde, yine bildik bakışlar hâkimdi. Asık surat ve ciddiyete benzeyen kibirlilik hâli… Doktorluk yaptığı ilçede doğup büyümüştü. Kimseyle laubali olmamak için böyle davranması gerektiğini düşünüyordu. Şimdi de çok iyi tanıdığı, hatta hısımlıkları bile olan Osman Amca'nın hastasına gidecekti. Soğuk tavırları bundandı. “Ya Osman Amca, tanıdık diyerek muayene ücretini vermek istemezse?” Osman Amca, yılların verdiği tecrübeyle bu hâli fark etmiş canı sıkılmıştı. Maziyi hatırladı Osman Amca. Yirmi yıl kadar önceydi. Bu Doktor Gürkan henüz beş-altı yaşlarındayken damdan düşmüştü de, sırtına alarak doktora götürmüştü onu. "Hey gidi günler hey" diye düşündü. Doktora götürdüğü bu çocuk şimdi doktor olmuştu işte. Ne garip rastlantı ki ilçenin en yüzü gülmez taksicisiyle gelmişlerdi. Gerçi asık yüzlülük yarışında doktorun çok gerilerinde kalırdı ama kendi çapında aksi bir adamdı şoför de!.. Aksiliği duruşuna da yansıdı; yokuşun dibinde öyle bir fren yaptı ki, doktorla Osman Amca'nın içi dışına geldi âdeta. Ardından bu sert frene uygun sert bir hitap: “Beyler buraya kadar... Bunun ötesini yürüyerek gidersiniz. Gelene kadar beklememi isterseniz ücretinizin artacağını bilin...” -Bekleyin, dedi Osman Amca çaresiz bir ifadeyle. Doktor Gürkan Bey, arabadan iner inmez göklere dikti gözünü... Belli belirsiz bir yağmur çiseliyordu. Gürkan Bey bir lacivert takımına baktı, bir kapalı gökyüzüne... Boşluğa hitap etti: -Şemsiye yok mu? -Yok Gürkan Bey, dedi Osman Amca. Lacivert takımlı doktor yine boşluğa konuştu: -Bana bir şemsiye bulun... Osman Amca üzerindeki paltosunu çıkarıp vermek için soyunmaya davrandı: -Al yavrum, bu paltoyu at üzerine. Takım elbisen ıslanmasın... Osman Amca, Gürkan Bey ve ailesini, ona "yavrum" diyecek kadar yakından tanıyordu. Ama gururlu doktor bu hitaptan hoşlanmadı. "Yavrum" diyen bu adam, para vermemek için zemin hazırlıyor olabilirdi. Doktor kendisine teklif edilen paltoya, biraz önceki gururuna gurur ekleyip öyle bir bakış attı ki Osman Amca eridi, yok oldu sanki. Doktorun kibir dolu bakışları, soğuğun ve sıcağın etkisiyle rengi atmış paltonun hafif yağlanmış yakasından, bollaşmış ceplerine kadar indi. -Ben o paltoyu giymem! Bana bir şemsiye bulun lütfen! DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.