Beni oraya kim gönderdi?

A -
A +
“Tam zamanında bu kitabı bıraktınız, var ya öyle iyi geldi ki. Allah sizden razı olsun...”   İyi günler herkese hayırlı ramazanlar. Geçen ay kalp doktoruna gidip muayene oldum. Bana yapılması gereken tetkikler verdi. Kalpten görüntülü yaptıracaktım. Randevu günü geldi nükleer tıpta çekime girdim. Oradaki çekim yapan ve EKO çeken genç insanlar çok kibar ve naziktiler. Ertesi gün yine çağırdılar. Meğer bu işlem iki kere oluyormuş. İçimden bir ses onlara kitap hediye etmemi söyledi. Yani içimden öyle geldi. Ama tanımadığım bilmediğim hemcinsim olmayan birine kitap hediye etmenin uygun olup olmayacağı konusu da beynimin bir tarafına gelip oturdu. Bir yanım “sen kitabı ver İslam ahlakı olanı götür” diyordu öteki yanım “Bir yanlış anlaşılmaya sebep olursa?” diye vesvese verdi durdu. O gün kendi kendimle inanın bir hayli cebelleştim.   Sabah yine çekimim vardı.  2 kitap aldım yanıma. 1 adet İslam Ahlakı, 1 adet Menakıb-ı Çihâr-ı Yâr-ı Güzin” Bunları çantaya koydum. Bir de benim okuduğun Namaz Kitabı da çantamdaydı. O Kalp Hastanesine sabah erkenden vardım.  İçeride görevinin başında bulunan gençlere kararlı bir şekilde kitapları “hediyemiz olsun” diyerek takdim ettim. Neyse ben kalpten tekrar görüntülemedeyken, o gencin yanına başka bir genç geldi. Gençler kendi aralarında konuşuyorlardı:   “Sahura kalktım şunu yedim şöyle yaptım” gibi birbirine anlatıyorlardı. İçimdeki o his devreye girdi. Dedim ki “Yanımdaki Namaz Kitabı’nı da bu gençlere vereyim...” Yine “olur mu olmaz mı?” derken onu da o gençlere hediye etmeye karar verdim. Evdeki dağıttığım kitaplar karışmasın diye üstüne “EVİN KİTABI” yazmıştım. Hediye edeceğim kitapta yazı vardı, nasıl takdim edeyim ki?” falan diyerek 5 dakika durdum. Bu kararsız düşünceler beni bunalttı. Ama kendime galip geldim ve “size bu kitabı da bırakayım okursunuz” dedim. O sonradan gelen genç ne dedi biliyor musunuz? “Ablacığım arkadaşımla ikimiz dün namaza başlamıştık. Tam zamanında bu kitabı bıraktınız, var ya öyle iyi geldi ki. Allah sizden razı olsun, Ancak bu kadar olur...” O ismini bilmediğim gençler dua etti. Evime gelirken tarifi imkânsız bir mutluluk içindeydim. Hayırlı ramazanlar...             Rumuz: “Şükür”-İstanbu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.