Misafirlerimizi yolcu ederken

A -
A +
Yaşlı misafirleri tipili kış gününde yolcu ederken, dedemle ben de koyunlara gece yemi dökmeye gittik”
 
Sene 1991 yılında orta ikinci sınıftaydım. Okulun ilk yarıyılı bitmiş ve 15 tatil olmuştu. Babam, o akşam rahmetli dedemi de alarak hep birlikte bizi köye götürmüştü. Hepimiz çok keyifliydik. Bize göre okullar kapanmış ve her yerden çok sevdiğim köyümüze gelmiştik. Tam da biz köye gittiğimiz gün yoğun kar yağışı olmuş ve yollar kapanmıştı. Neyse ki biz önceden köye gitmiştik.
Annem o akşam etli kuru fasulye ve pilav pişirmişti. Kuzine sobanın içinde dumanı üstünde tepsi ekmeğini hazırlamış, üzerinde ise mis gibi demlenmiş içilmeye can atılan çayımızı da peşinen demlemişti.
Ara sıra rahmetli ninem sobanın üzerine kâh tütün kolonyası döküyordu, kâh ağustos ayında kurutup ipe dizdiği üzerlik tohumlarından bir tutam koparıp kuzine sobanın üzerine ovalayıp saçıyordu. Onlardan ortaya yayılan o koku insanı mest ediyordu.
Kısaca ortam mükemmeldi, hiçbir eksiğimiz yoktu. Bu ortamda yârenliğin de olması için sülaledeki büyüklerden birkaç kişinin de olması yeterliydi zaten. Yakın aileden yedi sekiz kişi daha geniş evimizdeydi.
Yemekler yenildi, çaylar içildi; yaşlılar konuştu, eskilerden anlattılar. Bizler de zevkle dinledik.
Ara sıra da nenem tezeğin feri hemen geçtiği için ince kova mili ile sobayı karıştırıyor, arada da tezek ekliyordu kuzine sobanın içine...
Vakit epey ilerlemişti, yatsı namazları kılınmıştı. Annem son olarak meyve tabakları hazırlamış misafirlere; “biraz daha bekleyin, hemen kalkmayın bu meyveleri de yedikten sonra bari” demişti.
Ardından ikram edilen meyveler de yenildi. Yaşlı misafirler tipili kış gününde bastonlarına dayanarak kalktılar. Evlerine giderlerken Ramazan dedemle ben de çardağa koyunlara gece yemi dökmeye gittik.
Bu arada da yeni yavrulayan koyunlar olur ise de onları kontrol ediyorduk.
Bazen o soğuk kış gecelerinde koyunlardan bazısı çardak kapısının önünde yavrulardı. Hâliyle kapı önü soğuk olurdu. Ara sıra da kapı altlarından kar üfürmeleri olunca kapının hemen iç kısmında kar süprüntüleri oluştururdu. Eğer kontrol edilmez ise bu kısımlarda yavrulayan koyunların kuzucukları bazen soğuktan ölebiliyorlardı. O gece bizi bekleyen sürprizden haberimiz yoktu.  DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.