Aldığımız korkunç ihbar!..

A -
A +
“Bu ihbar, evli olmayan bir kızın gayrimeşru çocuğunu anne yardımıyla boğma ihbarıydı!..”   Tortum savcısıydım o yıllarda…  Beş aylık savcıydım henüz… Postacının getirdiği imzasız ihbar mektubunda şok ifadeler vardı… Köy ismi ve şahıs isimleri de yazılı olan ihbar mektubunda, evli olmayan bir kızın doğurduğu gayrimeşru çocuğunu annesinin yardımıyla boğarak evlerinin kapısının çıkışındaki noktaya gömdüklerini yazıyordu. İrkildim… Henüz bu tür olaylara alışmamışım… Dakika bile geçmeden jandarma komutanını çağırıp hükûmet hekimiyle birlikte köye gitmeye karar verdik. Bu tür keşiflere, o zaman ilçedeki iki cipten birini kiralayıp fazla araç parası vermemek için önce kaymakama telefonla -o taraflarda işi olup olmadığını sorup- işi varsa kaymakamlık cipinden faydalanmayı âdet hâline getirmiştim. Gene öyle yaptım. Olumlu cevap alınca birlikte o köye hareket ettik… Dönemin Tortum Kaymakamı çok zarif, kültürlü, harika yağlı tablolar yapan sakin bir dostumdu. Maaşlarımız o kadar azdı ki kıt kanaat geçiniyorduk. Hem iyi kroki çizdiği hem de üç beş kuruş bilirkişi ücreti alabilmesi için genellikle keşif ve soruşturmalar birlikte giderdik. Ben de sarf kararlarında ona o gün için destek olacak miktarda ücret takdir ederdim. Köye ulaşınca muhtarı buldurarak kazma kürek ve iki de kişi tedarik etmesini (bulmasını) istedim. Köydekiler ve muhtar da dâhil olmak üzere herkes merak içinde bizi takip ederken biz ihbar mektubunda tarif edilen yeri kazdırmaya başladık. Orayı kazınca tarif edilen yerde gerçekten yeni doğmuş bir bebek cesediyle karşılaştık. Belki birkaç dakika yaşayıp ölen bir yavrunun tam otopsisini yaptırmam gerekiyordu. Otopsi sonucu çocuğun asfiksiden (boğulmadan) öldüğü anlaşıldı. Boynunda taze deride görülen ekimozları (izleri)  boğularak öldürüldüğüne dair kuşku bırakmıyordu. Ana kızın sorgularını tek başına, kâtip yanımda olarak evlerinde aldım. Ev dedikleri de en fazla 35-40 metrekareden ibaret toprak damlı, kerpiçten örülmüş tek göz bir yerdi. Daha doğrusu burası bir ahırdı. İçeri girince kesif bir tezek kokusu burnumuzu yakmıştı. Zaten yerin 1/3’ü içeride o anda saman gevişlemekte olan dört ineğe ayrılmış; bir metre yükseltilerek o bölümün duvarları ve zemini toprak sıvalı aile fertlerinin oturma ve yatak odası hâline getirilmişti... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.