"Beni sensiz bırakma!"

A -
A +
 “Hüseyin, madem birbirimizi seviyoruz, hiç ayrılmayız. Ben de seninle gelirim İstanbul’a...”   Almanya’da işçi olarak çalışırken yaşadığı sıkıntılar sebebiyle ülkesine dönüp okuyup eğitim almak isteyen Hüseyin dönmeye karar verdiğinde orada tanıştığı ve kendisiyle evlenme hazırlığında bulunan Doris isimli Alman kıza bu kararı nasıl anlatacaktır? Der ki Doris: -Senin bir sıkıntın var bugün Hüseyin. Önemli bir şey mi? Nedenini sorabilir miyim? Hüseyin bardağı taşıran damla gibi artık duramaz… Doris’in huzurunda hüngür hüngür ağlamaya başlar. Doris iyice meraklanır. -Neyin var Hüseyin? Niçin ağlıyorsun? -Bilemiyorum Doris, bilemiyorum; sana nasıl söyleyeceğimi. -Nedir söyleyemediğin? Ne var ki? -Artık zamanı geldi. Benim Türkiye’ye dönme zamanım geldi. Dönmeye karar verdim. -Bunda üzülecek ne var? Gider, gezer; yine gelirsin. -Hayır, izinli değil. Temelli gitmem gerekiyor. -Ölüme gitmiyorsun ya, memleketine gidiyorsun. Buna sevinmen gerekmez mi? -Ama yalnız gitmek zorundayım. Sana üzülüyorum. Senden ayrılmaya tahammül edemiyorum. Ama buna mecburum. Bu son söz üzerine bir süre sessiz kalan Doris, şu soruyla bozar sessizliği:  -Yoksa sen memlekette evli miydin Hüseyin? -Hayır, Doris; evli değilim. -Bekâr olduğuna göre, bu kadar üzülmene ne gerek var? Mademki birbirimizi seviyoruz, hiç ayrılmayız. Ben de seninle gelirim İstanbul’a. -Doris, aynı şeyleri ben de düşündüm ama bir çıkış yolu bulamadım. Benim Türkiye’deki ve bundan sonraki durumum sana mutlu bir hayat veremez. -Niçin vermesin? İnsan çalıştıktan sonra her yerde hayatını sürdürebilir. -Ben bir işe girip çalışmayacağım. Kira geliriyle kıt kanaat geçineceğim. Okuyup bilgi ve eğitim eksiğimi gidereceğim, birlikte dönersek sen perişan olursun. Doris pes etmez: -Biliyorsun, ben köprü mühendisiyim. Orada da çalışırım. -Orada insanların çoğu iş bulmak için buraya geliyor… Ayrıca Türkçe bilmiyorsun. Doluya koy almıyor; boşa koy dolmuyor durumundadır Doris: -Bak Hüseyin, okumak güzel bir şey. Ona hiçbir itirazım yok. Ancak evlenmemize, aradaki diploma farkını engel görüyorsan, işte bunu kabul etmem. Diploma bir araçtır. Önemli olan diploma değil, insan olmaktır. Zaten eğitim ve okulların amacı, kişiyi insan olarak yetiştirmektir. Ben sana “okuma” demiyorum ama bana göre sen birçok üniversite mezunundan daha olgun ve daha şuurlu birisin. Beni burada sensiz bırakma! DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.