Evimi ateşe veren kapı komşumdu

A -
A +
“Doğal bir şey sandığımız siyasi farklılık bazılarının canımıza kast etmesi için yeterliymiş”
 
“Ben Zeynep binti Hizab el-Uteybî; Irak’ın Tikrit vilayetinde doğup büyüdüm. Huyu güzel, namuslu, çalışkan, pek sevdiğim biriyle evlendim. Şehrin en gözde yerinde ev-bark edindim, gıptayla bakılan bir işim vardı. Birbirinden üstün meziyetleri olan üç de evlat sahibi oldum. Çok mesut, oldukça huzur dolu bir hayat sürüyordum. İstikbale dönük daha çok yapacaklarımız vardı. Dünyayı gezip dolaşacak, torunlarımı büyütüp okutacaktım… Canım evlatlarımla, olacak gelinlerimle, doğacak torunlarımla ve bütün konu-komşularımla problemsiz, sıkıntısız yaşayacaktım. Huzurla yaşayacak ve hiç üzülmeyecektim. Daime gülecek, hiç somurtmayacaktım. Kin, nefret, intikam, yalan-dolan olmayacaktı benim dünyamda. Strese girmeyecek, kimseyi kırmayacak, kimseden de kırılmayacaktım… Daha neler neler…
Neler düşünüyordum, ne oldum!
Büyüklerimiz hep “Sabır, şikâyeti terk, sıkıntı ve musibeti gizlemektir” diye buyururlardı.
Sabredenlerden olmak için çektiklerimi anlatmak istemezdim lakin ibret alınsın, bizim düştüğümüz hatalara kardeşlerim düşmesinler diye yazıyorum.
Dünyanın süper devleti ABD; bilemediğimiz, bir türlü mana veremediğimiz bahanelerle müreffeh, şirin memleketimize harp ilan etmişti. Son teknoloji tayyareleri, doğup büyüdüğüm Tikrit vilayetimize saldırı üzerine saldırı yaptığı gece, iki gözü iki çeşme, perdenin aralığından dışarıyı seyrediyordum. Acı içinde kıvranırken; elindeki meşaleyle evimi yakmaya çalışan birini gördüm. Keşke görmez olsaydım! Dikkatlice baktım; ABD’li askerler sandığım adam; kapı komşumuz değil mi? Evet; yanlış duymadınız her gün selâm verip aldığımız, hâl hatır sorup sohbet ettiğimiz, zarda-zorda kaldıklarında yardım ettiğimiz en yakın komşumuz… Yaralı kalbim ikinci defa paramparça olmuştu.
Peki sebep neydi?
Ne yapmıştık da üzerimize bombalar yağarken içimizden biri, bu korkunç ateşe benzinle gidiyor, bir an evvel hepten yok olmamızı istiyordu?
Sualin cevabını epey düşündüm, mantıklı bir açıklamasını bulamadım. Tek sebep siyasetti.
Evet evet "siyaset" bizim Saddam Hüseyin taraftarı olduğumuzu eskiden beri biliyordu. Gizli saklımız yoktu ki. Ama bu siyaset farklılığı komşuyu komşuya bu kadar düşman edebilir miydi?
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.