Gelin kız hangisi?

A -
A +
“Şimdi gelin kız da nereden çıkmıştı böyle? Filmde gelin kızdan filan da söz edilmiyordu...”   Babaannem hemen her sene gelir ve neredeyse bir kış boyu bizde kalır, evimize neşe katardı. O kadar saf ve temiz biriydi ki tarif edemem. Yine böyle bir ziyarete geldiği günlerden bir gündü. Evde ailecek sohbet muhabbet derken akrabalardan misafirlerimiz gelmişti. Neşemize bir neşe daha katıldı. Bu devirde insanlar akıllı telefonlar sebebiyle akla ziyan ama o zamanlar misafirlik çok güzel bir etkinlikti… Sohbet muhabbet sırasında halamın kocası aradı. Kendisine enişte diyorduk. Bizi sinemaya götürmek istiyormuş. “Ne sineması, şimdi sinema nereden çıktı?” derken enişte telefonda “Bu film tam ailenin seyredeceği kalitede. Toplumda kaybolan değerleri anlatıyor” filan deyince filme gitmeye karar verdik. O yıllarda semt sinemaları da bir etkinlikti. Tam on altı kişilik bir aile sinemadaydık. Bir de baktık ki bizim gibi nice aile gelmiş. Demek ki film gerçekten toplumda karşılığını bulmuştu. Filmi izlemeye başladıktan bir süre sonra babaannem kulağıma eğilerek yavaşça sordu: -Yavrum, gelin kız hangisi? Filmin heyecanlı yerinde babaanneme ne diyeceğimi bilemiyordum. Daha doğrusu onun ne dediğini de tam olarak anlamamıştım. Geçiştirdim elbette. Tekrar filme odaklandım. Bir süre sonra babaannem tekrar aynı soruyu sordu. Hayret bir şey, şimdi gelin kız da nereden çıkmıştı böyle? Filmde gelin kızdan filan da söz edilmiyordu. Ama babaannemi üzmek de olmazdı. Hep o sordu, ben geçiştirici bir şeyler söyledim. Film bitti ve eve döndük. Ama o da ne öyle? Babaannemde surat bir karış… Babama dönerek “Benim biletimi al da ben evime döneyim” demesin mi? Hepimiz şoke olduk!.. Annem babam biz hep bir ağızdan yalvardık: “Babaanne daha geleli on gün bile olmadı, nereye böyle?” Yaşlı kadıncağız cebinde taşıdığı bez cüzdanından çıkardığı parayı babama uzattı: “Al şu parayı da biletimi al” dedi tekrar. Çıkardığı para ile bilet almak zaten mümkün değildi. Babam “peki anne” diyerek parayı aldı. Onu sakinleştirdi ve üzüntüsünü öğrendi. Meğer babaannem gittiğimiz yeri sinema değil düğün salonu sanıyormuş. Gelin kıza elini öptürecekmiş. Cebindeki parayı da takı olarak takacakmış. Bunu anlayınca duramadık hep beraber kahkahayı patlattık. Eski toprak babaannem önce yine sinirlendi ama durumu anlatınca o da gülümsedi. Biraz da mahcup gitme işinden vazgeçti. Anneanneler babaanneler birer keyiftir kıymetini bilene…               Nevfel Kaya-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.