Kamyondaki sürpriz tabut!..

A -
A +
“Mühim olan babamız Zeki Aydın gibi iz bırakabilmek, insanların gönlünde taht kurabilmek...”
 
 
Zeki Dayı, kendini motive etti. “Ölüm sevgiliye kavuşmadır” diye düşündü. Hafif hafif yağan yağmur şiddetini arttırmaya başladı. Zeki Dayı ıslanmamak için kendince çareler arıyordu. Bir tabuta, bir bardaktan boşanırcasına yağan yağmura baktı.
“Yağmurdan korunmanın en doğru yolu tabutun içine girmek, hem ölüm nasıl bir duygu onu da tatmış olurum” diye düşündü... Tabutun kapağını usulca açtı. Hakikaten içi boştu. Ürpererek de olsa içine girdi yağmurdan korunmak amacıyla kapağı da kapattı. Şimdi nefsiyle muhasebe ediyordu... Ölümün safhalarını hayal ederken kamyon fren yaparak durdu. Kulağına bazı sesler geldi. Derken kamyonun karoserine beş altı kişilik bir grup binmeye başladı. Onlar da şehre gitmek için kamyonu durdurmuştu... Şoför onlara da kasaya binmelerini söylemiş ama tabutu söylemeyi unutmuştu. Kamyon hareket etti. Kasaya binenler tabutta cenaze var düşüncesiyle Fatiha’sını okurken Zeki Dayı kendi durumunu düşündü. Seslense bir yanlış anlaşılma olur muydu? Seslenmese ne olurdu? Bu arada içinden bir muziplik geldi. “Şunlara bir şaka yapayım bakalım ne olacak” diye düşündü. Ayaklarını hafifçe kıpırdattı. Birisi ürkek ve titrek seslendi:
-Tabutun içindeki yaşıyor mu ne?
- Yok ya nereden anladın?
- Ayak ucundan bir tıkırtı geldi gibi de.
- Allah Allah ciddi misin? Sana öyle gelmiştir belki.
Bu arada Zeki Dayı tabutun baş kısmını oynatmaya başladı. Kamyondakiler hep bir ağızdan "Bu bu ölü diriliyoooooooooor" diyerek kamyonun kasasının en kuytu köşesine çekildiler.
Zeki Dayı fırsatı ganimet bilerek, tabutun kapağına bir tekme vurarak narayı attı.
-Ya Allaaaah ya Rahiiiiim!
Durumu görenler bağırarak kamyonun kasasından kendini dışarı atmaya başladı. Zeki Dayı her ne kadar şaka olduğunu söylese de kimseyi kendine inandıramadı... Kasada kimse kalmadı...
Bu hatıranın kahramanı babam Zeki Aydın, yaşadığı bu olayı bizlere çok anlatırdı. Ben de o gönlü güzel yiğit insanın anısına kâğıda döküp, bizden sonraki nesillere aktarılmasına vesile olmaya çalıştım. Mühim olan babamız gibi insanların gönlünde taht kurabilmek. Bizler o gönül dostunun izinde gitmeye çalışıyoruz. Bu hikâyeyi okuyanlardan; babamız Zeki Aydın ve annemiz Hediye Aydın’a Fatiha hediye etmenizi istirham ediyorum...
            Yakup Aydın-Hatay
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.