“Üstüne ismimi yaz gönder!..”

A -
A +
 “Köylerden abone bulmaya karar verdim. Ama gazeteyi köye ne şekilde gönderecektim?”     Gazetemiz Türkiye’nin 18 ciltlik İslâm Âlimleri Ansiklopedisinin verildiği 1987-88 yıllarıydı… İstanbul’a gittiğimde Enver Ağabeyler beni ne zaman görseler Gölhisar’daki abone durumunu sorarlardı. Buna çok sevinirdim. Yine bir seferinde beni görünce “Ramazan, senden bin abone istiyorum” dediler... Ben de “peki efendim inşallah” dedim. Memlekete dönüp eve geldiğimde eşime dedim ki: “Enver Ağabeyler Gölhisar’dan bin abone istediler. Eğer ben bu bin rakamını sağlığımda göremeyecek olursam ve ben senden önce vefat edersem, ne zaman Gölhisar’da gazetenin tirajı bin olursa, benim kabrime gelip hem bir Fatiha okur, hem de ‘Enver Ağabey'in istediği o bin rakamı gerçekleşti’ dersiniz” dedim. İçimden de “inşallah ihlasla söylenen sözler havada kalmaz” diye geçirdim. O yıllarda Gölhisar’da gazetemizin abone sayısı 250 civarında idi. Kazamızın nüfusu da 15 bine ulaşmıştı. O günden itibaren içime bir ateş düşmüştü. Artık “aboneyi nasıl bin yaparım?” düşüncesiyle yatıp kalkıyorum. Uygun gördüğüm, nazımın geçtiği herkese abone teklifi yapıyorum. Bu arada aklıma Gölhisar’ın köylerine abone çalışmasına gitmek geldi. Kendi kendime dedim ki: “Abone bulduk diyelim, peki onlara gazeteyi nasıl gönderirim?” O sıralarda kazamıza İzmir Bölge temsilcisi hemşehrimiz Ziya Yalçın Abi geldi. Kendi köyü olan İbecik'te 10-15 gün kalacağını söyledi. “Bizim köyün minibüsleri ile her gün bana bir gazete gönder, üstüne de ismimi yaz” dedi. Böylece köylerde bulacağım abonelere gazetelerin nasıl gideceği konusu da çözümlenmiş oldu... Köylerde ilk abone çalışmasına Ziya Abi'nin köyünden başlamaya karar verdik. Gölhisar ile İbecik köyü arası 30 km kadar. Gazete dağıtımında kullandığım mobilete atlayıp her gün dağıtımdan sonra İbecik’e giderek abone çalışması yaptım. İlk köy çalışması iyi sonuç vermiş, İbecik’ten tam 7 abone çıkmıştı. Oradaki Bakkallardan Hamit Bakkala köyde gazeteye abone olanların gazetelerini köyün minibüsü ile sana göndereceğim. Gazetelerin üzerine de abonelerin isimlerini yazacağım. Aboneler de sana gelip gazetelerini senden alacaklar. Bu hizmetiniz için size de hediye olarak bir gazete göndereceğim” dedim. Hamit Bakkal da bunu can u gönülden kabul etti.

Aynı teklifi köyün minibüsçüsüne de yaptım. "Siz büroya uğrar gazete paketini alır. Hamit Bakkal'a teslim edersiniz" dedim. O da “tamam” dedi. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.