Ne olacak bizim hâlimiz?..

A -
A +
“İnanın artık kendimizden çok kira parasını nasıl ödeyeceğimizi düşünür olmuştuk...”
 
Yıllar önce bir sonbahar mevsimiydi. Tahminim aralık ayının sonlarıydı... Kelimenin tam anlamıyla sıkıntılı günler yaşıyorduk... Hem maddi yönden bir ekmeğe muhtaç olduğumuz günler oluyordu, hem manevi yönden gurbetin verdiği acıyla yalnızlığımıza kahroluyorduk...
Şimdiye kadar kimseye muhtaç olmadığımız için, bu perişan hâlimiz doğrusu gücümüze gidiyordu... Üstelik ilk defa başımıza gelen yoklukta, kime ne söyleyip de kimden nasıl yardım isteyeceğimizi de bilemiyorduk...
Eşimin çalıştığı iş yerinde, birkaç kişinin Adapazarı’na çalışmak için gittiğini öğrendik... Birkaç yıllık iş var diyorlardı... Çalışacakları yer ise bir dağ köyünde bulunan mermer atölyesiydi... Şehir hayatında büyüdüğüm için o dağ köyünde ne yapacağımı oranın şartlarına nasıl alışacağımı bile düşünmeden çekip gittik... Nereden bilebilirdim daha kötü günlerin bizi beklediğini!..
Köy yeri sanki bir asır önceki yoksulluk ve mahrumiyet içerisindeydi. Ne hastane ne postane ne de doğru dürüst bir çarşı pazar vardı... Yokluk sefalet, tam anlamıyla kapımızı çalmaya hazırlanıyordu...
Aldığımız para aç karnımızı doyurmaya zar zor yetiyor hiçbir ihtiyacımızı karşılamıyordu... Üstelik ay başında alacağımız parayı da tam olarak vermiyordu işveren... Her defasında bir bahane ile sürekli erteliyorlardı... Sürekli avans veriliyor o zaman da paranın hiçbir bereketi kalmıyordu… İnanın artık kendimizden çok kira parasını nasıl ödeyeceğimizi düşünür olmuştuk...
Eski dostlarımı akrabalarımı özlerdim ama özlemek çare mi? Şöyle bir arkadaşa gitmek, eşi dostu ziyaret etmek mümkün değildi... Yok ki bir tanıdığımız gidip kapısını çalsak... Bir başımıza dağ köyünde âdeta mahsur kalmıştık... Eşim bana, ben eşime aynı soruları soruyorduk:
-Ne olacak bizim bu hâlimiz?
Bir gün eşim bir arkadaşıyla karşılaşıyor... Hâl hatır sorduktan sonra diyor ki adam;
-Ben yarın kamyonla Yalova’ya gidiyorum... Eğer isterseniz sizi de götüreyim... Çocuklar birkaç günlüğüne olsun hasret giderirler...
Eşim ise, “Ne iyi olurdu ama yola çıkacak paramız yok” diyememiş de başka bir bahaneyle arkadaşının teklifini geri çevirmiş...
Hadi o bizi kamyonla alıp Yalova’ya götürdü... Geriye hangi parayla dönecektik?.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.