Hiç aklıma gelmezdi...

A -
A +
“Elde ne iyi insanlar varmış” dedim içimden. Ama bu defa da emlakçıma borçlanmıştım...
 
Babamın emlakçı dostunu ziyaretle başlayan hastane macerası ve sonrasını anlatmaya onun ağzından devam ediyorum:
“Telefon ettim emlakçı arkadaşa. Zaten durumumu biliyordu. Sağlığımın iyi çıktığını ama hastane param olmadığını anlattım.
“Hayri Beyciğim. Biz ne güne duruyoruz? Hemen geliyorum” dedi.
Birkaç dakika içinde geldi ve hastane ücretini yatırarak beni kurtardı sıkıntıdan.
“Elde ne iyi insanlar varmış” dedim içimden. Ama bu defa da ona borçlanmıştım... Borçlu yaşamak insana azap veriyor gerçekten. Çare aramaya koyulduğum bir sırada, yine emlakçıma uğradığımda bana bir teklifte bulundu:
-Yanlış anlamayın Hayri Bey, bana borcunuz için söylemiyorum. Sizin arsanıza güzel bir müşteri var.
Hayli canım sıkıldı. Niye mi? Çünkü arsamın yeri zamanla çok değer kazanmıştı. Taliplileri gelip gitmeye başladı ama satmadım. Çünkü evlenecek oğlum gelin olacak kızım vardı. İleride lazım olacaktı. Eğer şimdi satarsam parayı çarçur edip yine beş kuruşsuz kalacaktım...
Ama bu kadar sıkıntıya düşünce emlakçıya da hiç yokken ortaya çıkan bir hastalık yüzünden hastane masrafı için borçlanınca satmaya karar verdim.
Emlakçı “Bakın borcunuzu ödeyin diye satın demiyorum. Bu fırsat ele geçmez” diye tekrarladı...
-Olsun canım, ben “peki” dedim. Sat gitsin. Ne veriyorlar arsaya?
Emlakçı dostumun söylediği fiyat arsama talip olanların üç aşağı beş yukarı aynısıydı.
Ama bir kere ağzımdan çıkmış oldu. Sonuçta arsayı emlakçının getirdiği ilk müşteriye sattım.
İlk işim de emlakçıya olan borcumu ödemek oldu.
Aradan günler geçti. Dediğim gibi paranın ucundan kıyısından derken elde avuçta ne varsa harcadık. “Dar günümde lazım olur” diye beklettiğim arsam heba olmuştu.
Bir gün öğrendim ki emlakçı benden habersiz arsamı satmış bile… Hatta alacak olan kişi “Hayri Bey arsayı satmıyor ama o arsada gözüm var” deyince emlakçı “Sen yeter ki parayı ver. O arsayı satmak benim işim” demiş. Paranın yarısını aldıktan sonra bana “hasta gözüküyorsun” numarası çekerek beni borçlandırıp bir de iyilik ettiği için kendisine minnettar bırakıp sonra da böyle tekliflerle arsayı sattırmış!..
Hastanede bana yardım ettiği parayı da kendi cebinden değil benim arsam için aldığı peşinattan karşılamış. Gördünüz mü dost bildiğim emlakçının yaptığını?
Ne diyeyim, “insanoğlu çiğ süt emmiş” diye boşuna söylememişler...
          Hayri U.-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.