Yengemin bitmeyen inadı!..

A -
A +
“Sakın aklından bile geçirme… O tarlayı kazman için izin vermem… Amcan gelmeden kazamazsın!”
 
Canım sıkıldı ama “peki” demekten başka elimden bir şey gelmiyordu ki… Ah bir yarın olsaydı… O küpte ne vardı acaba? Küp var mıydı gerçekten? Ertesi sabah yine erkenden elimde kazma kürek ile amcamların kapısına vardım. Lakin kapıyı vururum vururum, amcam çıkmaz… Bir ara yarı uykulu gözlerle yengem kapıyı açtı:
-Buyur yeğen ne istersin sabah sabah?
-Yenge amcam yok mu?
-Kasabaya gitti.
-Yaa… Dün kendisiyle konuşmuştum da bana Taşlıarmut’ta kazacağım yeri gösterecekti…
-Ben bilmem amcan kasabaya gitti.
Biliyordum ki amcam evdedir. Benim yüzüme karşı “hayır” diyemeyeceği için hanımını göndermiştir kapıya… Bunu bildiğim için dedim ki:
“Neyse yenge, zaten amcamın haberi var. Ben tarlaya gidiyorum.”
Yengem öyle bir telaşlandı ki anlatamam… Hemen önüme geçti…
-Yok oğlum, sen delirdin mi? Amcan gelmeden bir kazma bile vuramazsın tarlaya… Sonra senin yüzünden ben amcandan laf işitemem…
Artık anlamıştım ki bunlar bana izin vermek istemiyor… Ama gördüğüm rüyayı nasıl unuturum? Kesin bu işi yapmalıyım… Hiç dinlenmeden yürüdüm tarlaya doğru…
Rüyada bana o meçhul adamın gösterdiği yeri kazmalı, o küpü bulmalı içindeki kıymetli toza kavuşmalıydım…
Benim kararlı bir şekilde tarlaya doğru yürüdüğümü gören amcamın hanımı anlamıştı tabii ki… Bir de baktım ki arkamdan koşar adım geliyor…
-Oğlum sakın aklından bile geçirme… O tarlayı kazman için izin vermem… Amcan gelmeden kazamazsın…
-Yenge niye böyle işi yokuşa sürüyorsun? Toprağınızı yemeyeceğim ya… Hem amcam ile konuştum… Onun haberi var…
Ne dedimse yengemi ikna edemedim. Artık sinirlerim tepeme çıkmıştı… Kesin ve kararlı konuştum:
-Ne dersen de yenge! Ben gidiyorum işte. Amcamın haberi var. Sen git evine otur…
Kadın bir türlü eve gitmez… “Hayır kazamazsın!” diye düşmüş peşime geliyor… Allah’ım deli olacağım neredeyse… Bakalım ne olacak? Ben önde yengem arkamda... Olurdu-olmazdı, restleşerek tarlaya geldik… Aynen rüyamda gördüğüm şekilde tarlada yürümeye devam ediyorum… Evet, işte orada! Rüyada gördüğüm sarı taş orada duruyor… Aynı büyüklükte sarı renkte duruyor… Artık bendeki sevinci tahmin edersiniz… Kimseyi gözümün gördüğü yok…
Kazmayı alıp vurdum toprağa… Vay sen misin vuran? Yengem kazmayı ikinci defa indirmeme fırsat bırakmadan gidip toprağın üzerine oturuverdi… Al başına belayı!.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.