"Yasak abicim anlamıyor musun?"

A -
A +
“Biz yolda durmayız abi, prensip kararı. Koçhisar’da inersin. Sen Koçhisar parası ver.”
 
Orhan Bey ilkokul öğretmeniydi. Ankara, Gazi Eğitim Fakültesi Pedagoji Bölümünde okuyordu. Görev yeri Şereflikoçhisar’ın bir kasabasıydı. Ankara’ya uzaklığı 173 km civarındaydı. Afyon’dan, Pedagoji de okuyabilmesi için Ankara’ya tayin istemişti. Öğrenim gördüğünden dolayı burayı uygun görmüşlerdi(!)
Okula devam edemediği için, geldiği sınavlara alınmamıştı. Morali bozuk, üzgündü. Görev yerine dönmek için yola çıktı. Geçen otobüslere el kaldırdı, durmadılar. Birkaç denemeden sonra “HATAY” yazan bir otobüs durdu. Muavin indi “Abi nereye?” diye seslendi.
Orhan otobüse doğru yürürken “Koçhisar” diye cevap verdi. Muavin bavulu kaptığı gibi bagaja attı ve “Haydi abi arkadan atla boş koltuk var geç otur” dedi.
Orhan arka kapıdan otobüse bindi. Otobüsün yarısı boştu. Koltuklardan birine attı kendini, “Ohhh…” diye bir nefes çekti. Muavin yanına gelerek:
“Abi Koçhisar bileti” diye seslendi. Orhan açıklama getirdi: “Koçhisar'dan 23 km ötede ineceğim ona göre para al.”
Muavin cevabı yapıştırdı: “Biz yolda durmayız abi, prensip kararı. Koçhisar’da inersin. Koçhisar parası ver.”
Orhan gayriihtiyari kızdı. Zaten sinirleri yıpranmıştı: “İneceğim yer, yol üstünde bir durak, bir dakikanızı almaz. Koçhisar’da inersem kasabaya araç bulamam. Hadi zorluk çıkarma” diye açıklama getirdi. Muavin umursamadı: “Yolda indiremem, yasak abicim, anlamıyor musun?” diyerek kesip attı.
Orhan’dan Koçhisar ücreti aldı. Bunun üzerine Orhan “Senin yetkin yoksa şoförle konuşayım. Hem bilseydim böyle bir kararınızın olduğunu binmezdim. Öğretmenim köyüme zamanında dönmem lazım, ne olur yardımcı ol” dedi.
Muavin, öğretmen falan dinlemiyordu. Orhan çaresiz sustu. İçinden, ilçeye yaklaşıldığında kalkıp şoförle konuşmayı planladı. Belli ki uğraşmak fayda vermeyecekti... Bu arada otobüs zaman zaman durarak yolcu alıyordu. Bir seferinde Orhan, bir yolcunun Gölbaşı’ndan sonra, ara yerde indiğini gördü. Muavin yanından geçerken “Hani aralarda durmuyor ve yolcu indirmiyordunuz. Kaç kere yolcu aldınız indirdiniz. Bu ne biçim prensip kararı?” diye çıkıştı. Muavin bu eleştiriye bozulmuştu: “Kararlarım seni ilgilendirmez, hesap vermek zorunda değilim” dedi.
Orhan bu tutarsızlığa çok kızmıştı. Fakat o bir eğitimciydi. Cahille cahil olunmazdı. Kendisine yakışır şekilde davranmalıydı. Ancak, bu kendini bilmez muavine de, uygun bir dille haddini bildirmeliydi!.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.