“Yol farkını alayım!..”

A -
A +
“Taş kalbinizdeki kötülüklerden arınmadığınız sürece muavinlikten kurtulamazsınız...”   Orhan öğretmen ile bindiği Şereflikoçhisar otobüsünün muavini arasındaki gerginliği anlatmaya devam ediyorum... Muavinin ukalalığına karşılık otobüs şoförünün bu saygılı davranışı karşısında gayriihtiyari gözleri doldu Orhan Bey'in. Gururu okşanmıştı. Sanki muavinin aldığı “öğretmenlik ve insanlık itibarı” iade edilmişti. Minnettarlığın doldurduğu yüreğindeki duygusallığın yerini, bir anda sitem kapladı. Artık muavine cevabını vermeliydi. Kızmadan, seviyesini düşürmeden vakur bir ses tonuyla, tane tane şunları söyledi: “Şoför beyin yüreğinin güzelliği neden size yansımamış bilemiyorum. O, otobüs sahibi, alçak gönüllü, merhametli, siz muavin ve kibirlisiniz. Taş kalbinizdeki kötülüklerden arınmadığınız sürece muavinlikten kurtulamazsınız...” Otobüsün içini bir sessizlik kaplamıştı. Bütün yolcular hayret dolu gözlerle Orhan’a bakıyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Muavin ezik, suçlu ve yenilmiş bir mahcubiyetten kurtulmaya gayret ederek, yüzsüzce Orhan’a yaklaştı: “Yol farkını alayım” diye yılıştı!.. Orhan öğretmen parayı muavine verdi. Artık konuşulacak bir şey kalmamıştı. Muavin yolculara dönerek; “Koçhisar’da inecek kalmasın, kapılara yaklaşalım” diye seslendi... Orhan Bey, hüzün, öfke ve şaşkınlığın yanında, şimdi de “kadir kıymet bilen” bir gönülde yer almanın mutluluğunu yaşıyordu. Fakat muavine söylediklerinden ötürü de içini bir burukluk kaplamıştı. Şimdiye kadar hiç kimseye böylesine olumsuz sözler sarf etmemişti. Belki de fakültede yaşadıklarının da etkisi vardı. Bir süre sonra ilgili benzin istasyonu gözükmüştü. İneceği yeri kaçırmak, yeni bir problem yaşamak istemiyordu. Kalkarak arka kapıya doğru yürüdü. Yolun solunda gözüken benzin istasyonunu işaret ederek; “Şu benzinlikte ineceğim” dedi.  Muavin şoföre seslendi: “Benzinlikte inecek var!” Otobüs yavaşladı, yolun kenarında durdu. Muavin yerinden fırlayıp bagajı açtı. Orhan öğretmenin bavulunu kaptığı gibi yolun kenarına koydu ve “Devam et!” diye içeriye seslendi. Orhan Bey, hızlanan otobüse bakarken, yoldan 5 km içeride olan kasabaya nasıl gideceğini düşünmeye başlamıştı...            Seyfettin Karamızrak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.