Künefe sinisi...

A -
A +
“Amcamın oğlu ile beni bir felaketten koruyan Allahü tealaya şükrediyorum...”
 
 
Yaşadığım bu olay Hatay Altınözü Kazancık köyünde geçmişti. 1960’lı yıllar… Yedi veya sekiz yaşındayız. Sabahın ilk ışıklarında “kar yağmış” müjdesi ile uyandık. Yataklarımızdan fırlayıp pencereye koştuk. Beyaz örtüyü görünce de sevinçten havalara zıpladık.
Amcamın evinin yanında bulunan tarlası oldukça eğimliydi. Amcam bu tarlanın alt kısmına kuyu kazdırmış ama henüz güvenlik tedbiri alınmamıştı. Yani kuyunun ağız kısmı düzdü.
Neyse… Amcamın oğlu İmdat ile karda kayak yapmaya karar verdik. Bizde kayak yapmaya karar verince kayak elbiselerimizi giyecek, kayak patenlerimizi alacak hâlimiz yok… Kar yağdığı zaman karda kaymak bizim rutin çocukluk eğlencelerimizden…
Bu sebeple kimimiz eski plastik ayakkabıları kimimiz annemizin plastik leğenini kimimiz bulduğumuz eski tahtalardan derme çatma kızakları alarak sokağa çıkardık…
O gün de karda kaymak üzere bizim için evde bulunan bir künefe sinisi bu işe uygundu. Çocukluk, kime soracaksın “bu olur mu olmaz mı?" diye…
Kimseye görünmeden siniyi alıp tarlanın üst kısmına gittik. İmdat önde ben arkada siniye oturduk. Ayaklarımız fren görevi yapacaktı… Bir, iki, üç… Ayaklarımızı kaldırıp kaymaya başladık.
Zevkten uçuyorduk. Zaman geçtikçe hızlandık. Önümüzde kuyu olduğunu unuttuk elbette. Meğer tam kuyunun üzerine doğru kayıyormuşuz. Takriben (yaklaşık) on metre kala arkada olduğum hâlde kuyuyu fark ettim.
“İmdat atla, kuyu!” derken kendimi siniden dışarı attım. İmdat da atladı. Sini kaymaya devam ederek kuyunun içine düştü.
Bu olayı kimseye söylememek üzere anlaştık. Aslında kurtulduğumuza şükrediyorduk da sini yüzünden amcamdan yiyeceğimiz dayaktan korkmuştuk.
Amcamın eşi rahmetli yengem siniyi çok aradı, sordu, soruşturdu. Ama bulamadı siniyi… Bizden ise çıt çıkmadı...
Aradan tam elli beş yıl geçti... Bir gün babamla beraber amcamı ziyarete gitmiştik. Ben amcama bu olayı anlattım. Amcam o güne kadar görmediğim kadar güldü. Babam da ona katıldı. Gülmekten bana tepki vermediler.
Allahü teala rahmet eylesin, mekânları cennet olsun...
         Abdullah Aydın-Emekli Öğretmen
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.