Dedemin garip kaşığı!

A -
A +
 “Dedem çalışkan, güçlü kuvvetli birisi olduğu kadar orijinal fikirleri de olan biriydi.”
 
 
Bundan altmış sene kadar önceydi… İyi hatırlıyorum, dört yaşında filandım. Halam, öğretmen olarak Görele’ye tayin olmuştu. Dedem de, halamın yanında bulunmak üzere birkaç aylığına Görele’ye gidecekti…
Dedemin peşinden “ben de gideceğim” diye ağlayınca, dedem beni de götürmüştü… Dedem güçlü kuvvetli olduğu kadar orijinal fikirleri bulunan biriydi…
Görele’de bulunduğumuz evin bahçesinde bir gün acayip bir şey dikkatimi çekti… Nasıl tarif etsem bilmem ki? Şimdi birçok yerde yerini asfalta bırakan eski yollarda döşenmiş parke taşlar vardı ya… İşte o taşların büyüklüğünde iki tane taş var… Taşların birbirine uzaklığı yaklaşık otuz santim kadar… En enteresan olanı da, bu iki taşın üzerine büyükçe bir tahta kaşığa benzer özel yapılmış bir ağaç uzatılmış. Ağacın kaşığa benzeyen yuvarlak oval kısmında özel olarak kesici bir aletle pürüzler bırakılmış… Kirtiş kirtiş hâle getirilmiş…
Buna ilaveten iki taşın üzerinde duran bu garip ağacın üzerine de ayrıca bir taş daha konularak, bu cismin orta kısmının biraz eğik olması istenmiş…
Bu garip şeye uzunca süre baktım ama pek bir şey anlamamıştım. Hayret ediyorum ki, o zaman niye dedeme sormamışım?
Aradan birkaç gün geçmesine rağmen o cisim yine orada duruyordu… Hâliyle gelip geçerken görenler de vardı… Bir gün dedemin yanına gelen iki kişi yalvarırcasına dedemin kendilerine yardımcı olmasını rica ettiler.
Dedem “Ne hususunda yardımcı olayım” diye sorunca utana çekine “bize bir muska yazsanız diye geldik” dediler.
Dedem şaşırmıştı… “Kardeşim bir yanlışınız var. Ben muska yazmaktan filan anlamam. Siz galiba beni birine benzettiniz” deyince adamlar hayret ettiler… Sonra dedem onlara sordu…
-Bana gelmenizi kim söyledi? Veya sebebi neydi?
Adamlar demin size anlattığım gibi o garip cismi göstererek “İşte bunu gördük. Galiba bu sihir büyü gibi şeylerin çözümü için zannettik” dediler. Dedem az kalsın bir kahkaha atacaktı ki vazgeçti…
Tabii o garip şeyi adamlar tarif ederken ben de dedeme sordum. Dedem bana değil o adamlara cevap veriyordu:
-Sizin o gördüğünüz cisim bir sırt kaşıyıcıdır. Ortası kaşığa benzemiş. Siz de bunu neye benzettiniz böyle hayret, deyince hepimiz şoke olduk!..
Adamlar da mahcup olarak ayrıldılar...
Şimdi aradan yıllar geçti... Dedem çoktan hakkın rahmetine kavuştu. Dedemin özel olarak yaptığı ve cilaladığı o garip kaşıyıcı uzun yıllar evimizin duvarında asılı durdu...
           Mehmet Emin-Giresun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.