Elime tutuşturulan adres

A -
A +
 “Bir kâğıda da adresini yazdı. Almanca kelimelerden dolayı anlamadığım bir adresti...”
 
 
Ben Mardin'de 9 çocuklu bir ailenin evlatlarından biriyim. Hakikaten maddi durumumuz kötüydü. Bir mübarek Ramazan-ı Şerifte, ben de o zaman medresede eğitim görüyor İslami ilimler tahsil ediyorum... Bir teravih namazından çıktık. Yaşlı bir amcanın sağa sola bakındığını, bir öyle, bir böyle gittiğini görünce gittim  koluna girdim. Ben de gencecik delikanlıyım. Dedim ki:
-Amca zannediyorum bir şey arıyorsunuz, bir derdiniz var. Belki ben yardımcı olabilirim.
Amca dedi ki:
-Benim telefon etmem lazım,
-Hadi o zaman gidelim ben sizi götüreyim telefon kulübesine.
Jeton aldık, ama neredeyse bir avuç jeton aldırdı bana.
“Bana ancak bu kadar lazım olacak" dedi.
Geçti ankesörlü telefonun başına, telefon görüşmesi yapıyor. Jetonları art arda atıyordu… Kimle ne konuştuğunu bilmiyorum. Sadece şu cümleyi duydum amcadan: "Kızım bizim uçağımız iptal edildi. Beni bugün beklemeyin. Bizi bir otelde konaklatıyorlar, yarın ilk uçakla geleceğim..." Hepsi bu... Sonra bana çay ısmarladı, geçtik bir yerde çay içtik. Benim ayakkabıma, çoraplarıma, kıyafetime baktı. Amca hâlimi görünce düşünceli bir hâl aldı. Ben de hakikaten öyle böyle değil fena bir fakirliğin içindeydim.
Sonrasında amca ayrılmadan önce bir elini cebine attı ve bana yüklü sayılabilecek bir miktarda para verdi. Benim bir aylık maaşım o zaman 10 liraysa bu amca çıkarttı 40 lira verdi.
-Hayır amca ne münasebet olmaz, alamam filan dememe rağmen, ellerimden sıkı sıkı tuttu ve dedi ki:
-Oğlum Allah bana verdi. Benim çok şükür durumum var. Almanya’da hâli vakti yerinde bir kimseyim, al bu parayı” dedi. Bir kâğıda da adresini yazdı. Almanca kelimelerden dolayı anlamadığım bir adresti. Vedalaştık… Sonra ben o adamı hayatımın sonuna kadar hiç görmedim...
Nice zaman sonra ben medreseyi bitirdim. Üniversiteyi kazandım İstanbul'da. Öyle bir fakirlikten bahsediyoruz ki bir saatlik yolu 1 lira vermemek için her gün yaya yürüyorum. Yine dönüşte de yaya dönüyorum. Ayrıca bir işte çalışıyorum. Bu kazancımla okul harcı, kitap vb. denk getirmeye çalışıyorum. Zor, gerçekten de zor yıllardı... Artık okulu bırakma noktasına geldim. Ne yapacağımı bilemediğim bir anda elime bir kâğıt ilişti tekrar. Oturdum durumumu anlatan bir mektup yazdım. Bir ümit bu adrese gönderdim... Özeti, “Okulu bırakmak zorundayım artık. Bana yardımcı olur musunuz?” DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.