Babamı evlendiriyorum!

“Hayretten küçük dilimi yutacak gibi oldum. Cemal'in benimle dalga geçtiğini düşündüm.”

 

Uzun yıllardır görmediğim arkadaşım Cemal ziyaretime gelmişti. Birkaç hoş beşten sonra elime bir davetiye tutuşturdu:

-Buyur kardeşim düğünümüze beklerim...

Davetiyeyi açmadan,

-Hayırlı olsun kardeşim oğlan mı kız mı evlendiyorsun, dedim.

Cemal bir müddet beni süzdükten sonra gülümseyerek bombayı patlattı.

-Ne oğlanı ne kızı kardeşim babamı evlendiriyorum... Babamı evlendiriyorum...

Şaşırdım, hayretten küçük dilimi yutacak gibi oldum. Cemal'in benimle dalga geçtiğini düşündüm.

-Dalga mı geçiyorsun? Selahattin Amca ikinci evliliğini mi yapacak? Yoksa baban annenin üzerine kuma mı getiriyor? Desene bir de cici anneniz olacak...

Bunları söylerken bir yandan da davetiye zarfını açmıştım. İçindeki davetiyeyi okuyunca şaşkınlığım bir kat daha arttı. Davetiyede aynen şöyle yazıyordu.

“Babam Selahattin K….. ile Lütfiye D… ‘in düğünlerinde sizleri de aramızda görmekten onur duyarız. Oğlu Cemal K…"

Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Bu bir şaka değildi gerçeğin ta kendisiydi. Benim şaşkınlığımı gidermek için arkadaşım Cemal anlatmaya başladı.

-Evet babamı evlendiriyorum kardeşim. Annem beş yıl önce vefat etti. Hüküm Allah'ın. Biliyorsun ben yarı Kütahyalıyım. Babam çalışmak için geldiği Kütahya’da annem ile tanışmış evlenmiş. Ancak emekli olunca biz ailece Eskişehir'e göç ettik. Seninle iletişimimiz de zaten biz göç edince koptu. Annem vefat edince babam uzun süre boşlukta kaldı, kendine gelemedi, evlenmedi. Sıkıntıdan en sonunda köye yerleşmeye kafasını dinlemeye toprakla uğraşmaya karar verdi. İşte ne olduysa ondan sonra oldu.

Cemal bir ara duraksadı. Bundan istifade edip araya girdim.

-Köyde ne oldu kardeşim? Bana “Selahattin Amca yetmişinde âşık oldu” deme sakın.

Cemal gülümsedi.

-Aşık olmadı da aşkına geri döndü diyelim.

-O nasıl bir şey öyle?

-Senin anlayacağın babam annemle evlenmeden yıllar önce bu köyden birine âşık olmuş… Ama aşkına sahip çıkamadığı için eli koynunda ayrılmış. Babam askerden dönünce köyün öğretmeni Lütfiye Hoca hanıma âşık olmuş. Onunla evlenmeye karar vermiş. Hatta Lütfiye Hoca hanım ile kendi aralarında nişanlanmış, yüzük bile takmışlar.

-Eee?

-Amma dedem bu nişana evliliğe şiddetle karşı çıkmış. Babam çok dirense de boyun eğmiş baskılara ve sevdiği kızı unutmak unutabilmek için buraya Kütahya'ya çalışmaya gelmiş. Sonrası malum annem ile tanışmış evlenmiş... DEVAMI YARIN