Babam “bunları alıştırma” demişti!..

A -
A +
 “Abla samimi söylüyorum, ne zaman ihtiyaç olursa gel çekinme… Komşuyuz biz...”
 
 
Ne zaman havalar soğusa rahmetli babamla yaşadığım o hatıram akla geliyor... Şimdi o insanlar da gitti o komşuluklar da kalmadı…
Soğuk karlı bir kış günüydü… Babam o yıllarda odun kömür satan bir tüccardı. Kömürcü Fahri derlerdi. Çevrede herkes bilirdi…
Ben de babamın yanında hafta sonları ve tatillerde takılırdım. Yine bir soğuk kış günüydü… Kar yağmıştı ama sabahleyin de yağmur çiseliyor ayaz insanın iliklerine işliyordu…
Bir kadın geldi kapıdan… Sıcak yazıhaneden içeri de girmeye çekiniyordu. Kırklı yaşlarda bir teyzeydi… Kararsızlığı üzerine ben seslendim:
-Buyur abla, ne istediniz.
Abla konuşmaya çekiniyor gibiydi. Belli ki hâli vakti yerinde değildi. Hiç üstelemeden sordum:
-Odun kömür mü lazım?
-Yalnız param yok. Kocam işsiz. Çocuklarım çok üşüdü de, bilmem bir torba kömür verebilir misiniz?
O ablanın ezik hâli yaktı kavurdu beni. Yerimden fırladım:
-Ne demek abla, ne zaman istersen gel. Kömür al. Bir çuval da odun vereyim.
-Allah sizden razı olsun...
Kadıncağız dualar ederek, gözlerinde süzülen sevinç yaşlarını silerek odun ve kömür torbasını alıp giderken ardından seslendim:
-Abla samimi söylüyorum, ne zaman ihtiyaç olursa gel çekinme… Komşuyuz biz…
Abla ihtiyacını alıp gitti. Akşama doğru babam geldiğinde kendisine ne kadar satış yaptığımızı bildirirken bu durumu da anlattım.
-Bir torba kömür ile bir çuval odun verdim, dedim.
-Parası, dedi babam.
-Ya kadın kocası çalışmıyormuş. İşsizmiş. Çocukları evde üşümüş.
-Oğlum ben ne yapayım? Her param yok diyene kömür verirsek kapatıp gideriz bu dükkânı. Yanlış yapmışsın!
-Ya baba bir torba kömürden ne çıkacak? Sevap ya…
-Ah oğlum sen bunları bilmezsin. Alıştırdığın zaman başını alamazsın...
Babamın öyle demesi çok şaşırttı beni. Gerçekten dediği doğru muydu? Doğru olamazdı. Çünkü alıştırırsan demek yanlıştı. O zaten mağdur olduğu için geliyordu. Sen izin verdiğin için de sürekli gelecekti. O zaman alıştırmış mı oluyordun?
Babama bir şey demedim ama o gece bayağı canım sıkıldı. Babam ki ibadetini de yapan bir kimseydi, dürüst bir adamdı. Ama ticaret mantığı ile olaylara bakıyordu...
Ertesi sabah kalktım muhtara gittim. "Mahallemizde kocası işsiz üç çocuklu bir hanım var. Adresini biliyor musun?" dedim. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.