Ninem ve tek evladı babam...

A -
A +
“Ninem ilk evliliğini Hakkı dedemle yapar. Babamın doğumundan sonra dedem ölür...”
 
Gençliğimiz çok yokluk ve sıkıntı içinde geçmişti… Ortaokul, lise ve hatta üniversite yıllarımda bile tatlı yemeyi çok istiyordum ama tatlı alacak hiç param olmadı. Doya doya tatlı veya şeker yediğimi hiç hatırlamıyorum.
Hep günün birinde param olacağını ve bol bol tatlı yiyeceğimi hayal ettim yıllarca. Yurt dışına çıkınca ve daha sonraki yıllarda ise hep param oldu. Ama enteresandır bende tatlıya karşı bir ilgisizlik, hatta bir kaçış oluştu. Evet, bu tatlıya karşı geliştirdiğim bir tepki, bir bilinçaltı protestoydu. Köyde olduğum bahar ve yaz aylarında, akşam sofraya işten gelenler için dut koyar, nineme de ikram ederdik.
O da duttan birkaç tane alıp: “A… Demek dut çıktı mı? Siftah olsun, Allah'ıma bin şükür!" derdi.
Hatıralarımı yazıp baştan sona okuduğum zaman annemden daha çok ninemden bahsettiğimi anladım. Bu da benim annemden çok ninemin etkisi altında kaldığımı gösteriyor.
Bunun da nedenini siz okuyucuların zaman zaman sizinle paylaştığım hatıralarımı okuduğunuzda anlayacağınızı umuyorum.
Ben burada şu kadarını özet olarak söyleyeyim ki, onun bizim köye göre, çok daha medenî olan bir kasabada doğup yetişmiş olmasıdır. Bu da bir anlamda benim onda gördüğüm insanî ve medenî davranışlarına olan hayranlığımı doğurmuş ve kişiliğimi etkileyerek karakterime yön vermiştir. Diyebilirim ki, ninem farklı birisi olsaydı, kendimce tutarlı birisi olmayabilir, toplumda da itibarım olmazdı...
Ninemin annesi ve babası kimdir, hiç bilmedim. Herhâlde başka köyden bizim köye gelin geldiği için onun yakın akrabalarını görmedim ve tanımadım, hatta duymadım. Kendisi de pek bahsetmezdi...
Ninem ilk evliliğini Hakkı dedemle yapar. Babamın doğumundan sonra dedem ölür. Ninem üç kez daha evlenir. O devirde evlilik dediğin iki nikâh şahidi, bir imam, bir dua ile gerçekleşebilecek şekilde sadeydi teferruat gerektirmiyordu.
Ninemin sonraki evliliklerinden hiç çocuğu olmadığı için, dördüncü eşi ölünce bizim yanımıza taşındı. Ninemin tek evlâdı vardı, o da babamdı. Hâliyle bizim yanımıza taşınması, aradan çok uzun yıllar geçmesine ve babamın yetim büyümesine rağmen, oldukça olağan karşılanıyordu. Fakat babam ile ninem arasında, uzun yıllar ayrı yaşamalarından olsa gerek, sıcak bir ana-oğul ilişkisine, yani sevgi ve saygıya şahit olmadım...
        Osman Nuri Yıldırım-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.