Ahir ömründe huzur isterken...

A -
A +
“Allah cümle mağdurlara yardım etsin. Sahtekârlara da insaf ve merhamet versin...”     Babaannem başlarına gelen bu felakete günlerce ağlıyor… Hiçbir sonuç elde edemiyorlar. Fakat bununla kalsalar yine iyi... Bu defa adamlara verdikleri diğer senetler için günü geldikçe tahsilat için ihbar gelmeye devam ediyor. Öyle ki senetlerin hemen her biri birkaç el değiştirmiş. Alacaklılar tarafından günü geldikçe asıl borçlu olarak dedemlere geliniyor. Rahmetli babaannem her defasında, tahsil etmek isteyenlere gidiyor, durumu anlatıyor... Kimi insaflı çıkıyor, kimi ise alacağında ısrar ediyor: -Efendim bu senetteki sizin imzanız değil mi? -İmza bizim ama biz dolandırıldık kardeşim. -Siz dolandırılmış olabilirsiniz ama bu senet bizim elimizde olduğu müddetçe, bu parayı bize ödemek mecburiyetindesiniz. Babaannem önceleri diretiyor. “Kesinlikle ben bu parayı ödemem!” diyor. Ama senet elinde olan kimselerin avukatı senedin tahsili için dedemleri icraya veriyor. İcra mahkemesinde gerekli formaliteleri yaptırıp dedemlerin evine ödeme emri çıkarttırıp aksi takdirde haciz uygulayacağını bildiriyorlar. Babaannem bu emir kâğıdını alıp tanıdık bir avukata gösterince avukatı demiş ki: “Maalesef, kanuni olarak hiçbir tutanağınız yok! Eğer parayı ödemezseniz evinize haciz gelir.” Bu söz üzerine babaannem gidip avukata başlarından geçeni anlatıyor. Avukat dinliyor ve acıyor tabii babaannemin hâline… Dedeme de bu dertten inme indiğini ve yatalak olduğunu öğrenince üzülüyor. Diyor ki babaannem: “Eğer bu anlattıklarımda yalan varsa, şuradan şuraya gitmek nasip olmasın...” O avukat anlayışlı biriymiş, senedi batak olarak kabul ediyor ve tahsil etmiyor. Lakin diğer birçok senet o iflas etmiş gözüken adamlarda olduğu için o senetlerle, alışveriş yaptıkları firmalara müşteri senedi olarak kullanıp mal alıyorlar... Alan firma, senedi kimin verdiğini nereden bilsin? Kooperatif senedi ciro etmiş ama sözde iflas etmiş. Ondan sonraki ciro sahipleri, senet ödenmedikçe dönüp dolaşıp senedin ön yüzündeki asıl borçluyu yakalıyor... Yani dedemleri… Ve bir ev alacağız derken hem emekli maaşından olup hem de üç yıl boyunca emekli maaşlarından o senetleri ödemeye çalışmışlar. İkisi de ahir ömürlerinde senettir icradır avukattır kahrolmuşlar. Ne ev ne huzur kalmış… İkisi de o yaşta bu sahtekârların kurbanı olmuşlar.          Rumuz: “Mağduriyet”-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.