Gençliğe kızmaya hakkımız var mı?

A -
A +
 “Allah’ın gazabından korkmak kadar rahmetinden de ümidi kesmemeyi öğrendik...”
 
Rahmetli babacığım “gençlerin bir ümidi var, belki 70-80’e kadar yaşarım diye. Ama 70’ine merdiven dayamış bir insanın ümidi tükenmiştir. Ölüm her an aklındadır” derdi.
“Dünya değişti zaman gittikçe kötüye gidiyor bu gençlik ne hâle geldi?” deniliyor. Baktığımda gençliğimizde biz daha mı düzgündük? Kaldı ki dinî terbiyeyle büyütülmüş, edebi, saygıyı utanma duygusunu öğrenmiştik. Bunlara rağmen nefsimiz nereye götürüyorsa peşinden gidiyorduk. Baktığımda görüyorum ki değişen dünya değil insanlar. İyiler, saygılılar edepliler azalıyor kötüler hızla çoğalıyor.
Bizlere ana baba hoca sözü tesir ediyordu çünkü onlar yaşantılarıyla da örnek oluyorlardı. Gittikçe nesil bozulmaya başıboş yaşamağa başladı. Sadece nefislerin peşinde gidilir oldu.
İnsan yetiştirecek analar babalar hocalar çok azaldı. Evlatlara torunlara artık söz geçmiyor.
Bu gençliğe kızma hakkımız var mı? Onları yetiştiren bizleriz. Neden çocuklarımızı insan gibi değil de canavar gibi robot gibi yetiştiriyoruz. Çünkü sadece nefsimiz için seviyor ve yetiştiriyoruz. Dinî bilgiler unutuldu. Allahü teâlânın varlığını merhametini şiddetli azabını azametini bilmeyen bir insan ebetteki Allahü teâlâya düşman olan nefsini memnun etmekten başka ne düşünecek ki?
Okullarda insan gibi insan yetiştirmenin gayreti yok. Nice okul kitaplıkları şiddet ve ahlaksızlık içeren kitaplarla dolu ve öğretmenler bile bunu umursamıyor. Analar babalar hiç ilgilenmiyor. Çünkü disiplinden uzak gençliğe artık güç yetmiyor.
Hastalıklar kol geziyor. Katiller zalimler çoğalıyor. Bütün buna rağmen evlatlarıma torunlarıma baktıkça “sizi veren Allaha kurban olurum” diyerek onlara dua ediyorum... Çünkü bizler anne baba olsak da onları yaratan cenab-ı Haktır. Ve her birimiz dünyada mutlu yaşamak için çalışmışız. Elbette ki çocuklarımıza hem dinî terbiye hem de gelecek ile ilgili bilgi ve yol gösterici olmamız gerekmektedir. Bunu yapan ailelerin çocukları ileride başarılı oluyorlar mutlu oluyorlar.  
Allahü teâlâ şükürler olsun bizlere evlat verdi, rızık verdi, imkân verdi… Geç de olsa gafletten uyandık. Ve Allah’ın gazabından korkmak kadar rahmetinden de ümidi kesmemeyi öğrendik.
Allahü teâlâ bize, neslimize ve neslimizden gelecek olanlara ve cümle müminlere sağlık sıhhat ve afiyet versin…
         Necla Atilla
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.