Bizim gelinin yaşadıkları...

A -
A +
“Kızım biz Cafer'e niyetle başlamıştık. Fakat sana kim için olduğunu söylememiştim...”
 
Uzun zamandır gazetemize yazmayı düşündüğüm 2006 yılında yaşanan hatıramı sizinle paylaşmaya bugün de devam ediyorum...
Annemin telefonda gelinimiz ve teyzemin kızı Nuray’ı ara demesi üzerine aradığım Nuray, o gün yaşadıklarını heyecan içerisinde anlatmaya devam ediyordu.
“Kapıyı kapattım. Namazımı da kıldıktan sonra aldım elime tespihimi; başladım salevatlarımı çekmeye. Biraz çekmiştim ki birden odanın kapısının açıldığını fark ettim!..
Bir an durakladım ve sustum. Korkmamla beraber içeriye girenleri görünce nutkum tutuldu âdeta!.. Fakat önce kapının açılmasıyla oda bir anda aydınlandı. Kış ayı olduğundan oda biraz loştu. Hayretler içinde kapıya bakarken içeriye uzun boylu, beyaz elbiseli, beyaz başörtülü irice bir kadın önde, elleri arkasından bağlı gibi geldi bana o zaman. Cafer Abi de peşinden içeri girdiler. Cafer Abi'nin başı önünde çok üzgündü. Birazcık bekledikten sonra o kadın eliyle Cafer Abi'nin ellerine mi vurdu, yoksa işaret mi etti anlamadım: 'Geçti, geçti artık bitti' dedi...
Cafer abinin elleri birden yanlarına düştü. Başka da hiç konuşmadan biri önde diğeri arkada çıkıp gittiler...
O panikle hemen kalktım teyzemi aradım. Olduğu gibi her şeyi anlattım. O da bana dedi ki:
'Kızım biz Cafer'e niyetle başlamıştık. Fakat sana kim için olduğunu söylemedim. Kalbin ne kadar temizmiş ki sana ayan oldu' dedi..."
İşte böyle bizim gelinin yaşadıkları. Sonra ne mi oldu dersiniz? Dört ay sonra kayınbiraderim girdiği cezaevinden çıktı. Birkaç celse duruşması oldu. Dosyası Yargıtay'a gitti. Hâlen dışarıda. İnşallah bir daha da içeri girmez. Allahü teâlâ içeride yatanlara da dışarıdaki yakınlarına da sabır versin. Bir daha o acıları yaşatmasın. Çünkü evin erkeği içeri girince eş ve çocukların yaşadığı maddi, manevi sıkıntıları hiç kimse anlayamaz. Bence en çok mağduriyeti o garibanlar yaşıyor. Ne diyelim takdiri ilahi...
Sonra https://dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1959 sitesinde okudum ki: İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Dua, kazayı, belayı defeder. Hadis-i şerifte (Kaza, ancak ve yalnız dua ile durdurulur) buyuruldu...
Allahü teâlâ, dua edenleri, sıhhat ve selamet isteyenleri sever, buyurulmaktadır.
        Gül Tekin-Muş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.