Dostluklar ölene kadardır...

A -
A +
“Yatak odasının lambasını yaktığımda gözüm yatağıma takıldı. Yatağımda birisi vardı!..”
 
 
Bir tarihte görev yaptığım bir ilçede yaşadım bu akla hayale gelmeyen yanlışlığı… O yıllarda saatleri ayarlama sebebiyle çalışma saatlerinde de değişiklik yaşanmıştı. Hani şu yaz saati kış saati uygulamasından söz ediyorum. Şimdi birkaç seneden beri ülkemizde uygulanmıyor
Benim işten eve dönüşüm zaten uzun sürüyordu. Saatler ileri alındığında ise eve dönüş saatim gece 23.00’ü buluyordu…
Yine böyle bir gece yine böyle yorgun argın evime daireme geldim. Dairede benden başka kimse olmadığı için anahtarımla kapıyı açmak istedim. Baktım kapı aralıklıydı… Biraz tuhaf oldum ama içeri girdim… O yıllarda böyle hırsızlık, terör gibi asayiş olayları öyle bilinmezdi… Zaten yorgun olduğum için hemen uyumak ve istirahate geçmek istiyordum.
Sokak kıyafetlerimi vestiyere asarak yatak odama geçtim. Yatak odasının lambasını yaktığımda gözüm yatağıma takıldı. O da ne? Yatağımda birisi vardı. Bir tuhaf oldum… İster istemez ürperdim… Sağa sola baktım… Sessiz sedasız bir şekilde uyuyan bir kadındı… Aman Allah’ım yatakta bir kadın yatıyordu…
Ben eşimi, doğum yaklaştığı için memleketimiz olan ilçeye göndermiştim. Şoku atlatır atlatmaz dikkat ettim, kadın odanın lambası yandığı hâlde bile uyanmamıştı…
O an ne yapmam gerektiğini düşündüm…  Bu işte bir yanlışlık olduğu kanaatine vardım… Hiç beklemeden odanın lambasını söndürdüm… Odadan çıktım… Hemen daireden çıkıp bitişik kapı komşumuzun kapısını çaldım. Karşıma çıkan komşuya durumu anlattım.
Çok heyecanlandılar. Hemen neredeyse tüm aile merakla benim daireme geldiler. Komşunun hanımı daha görür görmez yatakta uyuyan kadıncağızı tanıdı…
Meğer bu kadıncağıza köyünden gelirken tembih etmişler. Demişler ki: “Dışarıda kalma, kapı açık, içeri gir dinlen!” Bizim daire binanın üçüncü katında olduğu hâlde tek merdiven yan yana iki kapı hâlinde…
Sonradan öğreniyoruz ki bu kadıncağız geldiğinde öbür kapıyı değil de bizim kapıyı birkaç defa sarsmış. Bizim kapı da açılmış. Demek ki kilitlemeden çıkmışım… O da, dostlarının evi teklifsiz olduğu için gönül rahatlığıyla girip yatağa yatmış. Tabii yaya olarak mı geldi kim bilir yol yorgunluğu sebebiyle hemen uyumuş.
Gün geldi bulunduğum görev yaptığım bu ilçeden ayrılırken komşularımız çok üzüldüler. Biz de onlardan ayrıldığımız için çok üzüldük. Çünkü aramızdaki dostluklar ölene kadardır…
        Mustafa Ali Mahdum-Boyabat/Sinop
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.