Şimdi o iş yerinde çalışıyorum

A -
A +
“O gün eve geldim ama o gece bitmek bilmedi… O bir gün sanki bir yıl gibi geldi.”
 
 
Bir işe müracaat etmemle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum.
Askerlik şubesinde hâlime acıyıp, bana yardımcı olmak isteyen tecrübeli memur ağabey oturdu üst makamlara kendi diliyle bir e-Mail yazarak yüreğime su serpti. Ardından da mailin cevabını bir gün sonra öğrenebileceğini söyledi.
Kendisine çok teşekkür ederek ayrıldım. O gün eve geldim ama o gece bitmek bilmedi… O bir gün sanki bir yıl gibi geldi.
Sabah askerlik şubesinin kapısının önünde sırada ilk bekleyen bendim. Çünkü hava aydınlanmadan gelip dikilmiştim kapıya… Derken o abiyi gördüm. Hemen:
“Abi benim durumum nasıl oldu, cevap geldi mi?”
“Gel içeri bir bakalım” dedi.
O anki heyecanımdan kalbim yerimden fırlayacak gibiydi.
İçeri geçtik. O bilgisayarını açtı. “Cevap gelmiş” dedi… Aman Allah’ım acaba nasıl bir cevaptı.
O açıp okurken ben ağzından çıkacak kelimeleri bekliyorum. Dedi ki:
“Askerliğinin erteleme isteği kabul edilmiş”
Tekrar sordum, tekrar söyledi. Ben inanamamış bir şekilde tekrar sormalara başladım. Benim heyecanımı fark ettiği için hiçbir şey söylemeden bana hep cevap veriyordu. Sadece “Aldığın yol harcırahını içeri öde” dedi.
Kendisine teşekkür minnet ve dualar ederek dışarı çıktım. Arkamdan “deli çocuk” der gibi sadece gülümsemişti.
Çok şükür askerliğim tecil edilmişti. Hemen o ek başvuruya odaklanmalıydım. Çünkü ilk alım kişi sayısı yüksekti. İkincisi yarısı kadar olduğu için puanlar da yüksek olacaktı. Korku ve panik ile döne döne başvuruma baka baka gönderdim.
Sonuç açıklandığında bir akşam vaktiydi. Haberim olunca hemen bir internet kafeye geçtim. Sonuç sayfam açılmak üzere iken ellerim ile ekranı kapattım. Sayfanın açıldığı belli oluyordu ama ben heyecandan ellerimi bilgisayar ekranından çekemiyordum.
Nihayet ellerimi çektim. Bir de baktım, kazanmışım. Öyle sevindim ki o sevinçle internet kafeden çıkıp eve ışınlanmak istiyordum. Yol biraz uzaktı ama sanki ben bir anda eve varmıştım. Zili çaldım. Ev halkına müjdeyi verdim. Herkesi sevinçli görmek beni daha da mutlu etmişti. O kadar ki onların mutluluğuna kazanmaktan çok sevinmiştim. Hamdolsun Rabb’ime şimdi çalışıyorum ve rızkımı kazanıyorum.
Rıdvan Ateş – Malatya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.