"Cömert olan cömertleri görür”

A -
A +
Biri Mescid-i harama gelip, “Cömert dedikleri kimseler nerededir?” dedi. Sofileri işâret edip, “Cömert denen kişiler bunlar mıdır?” diye sordu!..
 
Tâvûs-ul-Haremeyn hazretleri Mekke’de yaşamış evliyadandır. Gençliğinde, zengin birinin Habeşî kölesi idi. "Ebü’l-Hayr Habeşî" diye meşhur olmuştur. Efendisi onu âzâd edince, oradan ayrıldı. Mekke’ye yerleşip, altmış sene orada ikâmet etti. 383 (m. 993) yılında Güney İran’da Ebrikûh’ta vefât edip, oraya defnedildi. Biri Mescid-i harama gelip, “Cömert dedikleri kimseler nerededir?” dedi. Sofileri işâret edip, “Cömert denen kişiler bunlar mıdır?” diye sordu. Bir müddet sonra Ebü’l-Hayr Habeşî hazretleri kapıdan girdi. Kızgınlığı yüzünden belli oluyordu. “Civanmertleri soran kimdir? Cömert olan cömertleri görür” buyurdu.
Dostları anlatır: Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şerîfine gittiğinde, “Esselâmü aleyküm, yâ Resûlessekâleyn” derdi. Resûlullah efendimiz her zaman “Ve aleykesselâm, yâ Tâvûs-ul-Haremeyn” diye cevap buyururlardı. Kendisi anlatır: “Altmış sene Mekke ve Medine’de oturdum. Çok sıkıntılar çektim. Ne zaman bir kimseden bir şey istemeyi düşünsem, gâipten bir ses: 'Bize secde ettiğin yüzü, başkalarının önünde küçük düşürmekten utanmaz mısın?' der ve beni vaz geçirirdi."
Buyurdu ki: Mâlik bin Dînâr hazretleri şöyle anlattı: “Bir cuma gecesi kabristana gitmiştim. Her tarafı aydınlatan bir nûr gördüm. (La ilahe illallah, Allahü teâlâ bu kabristanda yatanları mağfiret etmiş, bağışlamış) dedim. Birdenbire uzaktan şöyle bir ses işittim: (Ey Mâlik bin Dînâr! Bu nûr, kabristanda yatanlara bir mü’minin hediyesi sebebiyledir) dedi. (O hediye nedir? Bana söyle) dedim. Şöyle dedi: (Mü’minlerden biri gece kalktı, abdest alıp iki rek’at namaz kıldı. Namazda Fâtiha-i şerîfeyi, Kâfirûn sûresini, İhlâs sûresini ve Kulillahümme’yi okudu. Sevâbını bu kabirde yatan mü’minlerin rûhuna bağışladı. Bu sebeble Allahü teâlâ bizi bağışladı, nûra gark etti) dedi."
Mâlik bin Dînâr daha sonra şöyle devam etti: “Bundan sonra ben de, her cuma gecesi böyle yaptım. Resûlullah efendimizi rüyâda gördüm. Buyurdu ki: (Ey Mâlik! Allahü teâlâ ümmetime hediyenden hâsıl olan nûr adedince seni mağfiret etti ve senin için Cennette ev ve Münîf denilen bir köşk bina etti.) (Münîf nedir?) dedim. (Cennet ehlinin gölgeliğidir) buyurdu.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.