"Dünya, yolcunun bineği gibidir..."

A -
A +
  “Dikkat ediniz! Dünya, sâdece yolcunun bineği gibidir. Bu binek onu, uzak ve geniş sahralara götürür."   Halîl  Selâhaddîn Alâî hazretleri fıkıh ve hadîs âlimidir. Hadîs ilminde ise hafız idi. 694 (m, 1294)’de Şam’da doğdu. 761 (m. 1359)’da Kudüs’te vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden biri şöyledir: Şeddâd bin Evs (radıyallahü anh) rivâyet etti: Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:  “İstiğfar duâlarının en üstünü şudur: (Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halakteni ve ene abdüke ve ene ala ahdike ve va'dike mesteta'tü euzü bike min şerri ma sana'tü ebûü leke bini'metike ve aleyye ve ebûü bi zenbî fağfirli zünubi fe innehu la yağfiru'z-zünube illa ente.)"  [Allahım! Sen benim Rabbimsin, senden başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın, beni sen yarattın, şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, ezelde sana verdiğim ahd-ü mîsâk ve vaadin üzerinde duruyorum. Yâ Rabbi! İşlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum. Bana lütuf ve ihsân buyurduğun nimetleri ikrâr ve günahımı da itirâf eylerim. Beni affet Allahım. Zira senden başka günahları kimse affedemez.] Buyurdu ki: “Dikkat ediniz! Dünya, sâdece yolcunun bineği gibidir. Bu binek onu, uzak ve geniş sahralara götürür. Burası ya sevindirici bir hayır veya üzüntü ve pişmanlığa vesile olan bir şer olur. Eğer şu üç şey en üstün gaye olmasa idi, hayâtım boyunca onlara rağbet etmezdim. 1- Her türlü bozukluklardan arınmış temiz ve doğru itikâda yapışmak. 2- Allahü teâlânın yüce dîni, İslâmiyeti yaymak ve onun fazilet ve hikmet dolu yüksek mânâlarını talebelere öğretmek. 3- Âdi ve kıymetsiz dünyâ menfaatlerine, dünyânın geçici olan yüksek makamlarına aldanmaktan nefsini korumak, işte, izzet ve rahat bunlardadır. Bunlarla beraber, Rabbimden beni af ve mağfiret buyurmasını, son nefeste hüsn-i hatime, îmânla can vermeyi, âhırette lütuf ve ihsânlarına kavuşturmasını diliyorum. Bunlardan başka, şu üç şeyi de arzu ediyorum: 1- Yaratılmışların en hayırlısı Muhammed Mustafâ’nın (sallallahü aleyhi ve sellem) muhabbeti ve sevgisini. 2- O’nun bütün Eshâbının ve onlardan sonra gelip, onların yolunda giden Tabiîn ve Tebe-i tabiîn sevgisini. 3- Evliyâ-i kirâma güzel bir şekilde bağlanmaıı. Ben onların sevgisini kendime vâcip olarak görüyorum. Bunlar, hem hayâtımda hem de vefâtımda benim için kâfidir.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.