Kur’ân-ı kerîmi tecvîde uyarak okumak...

A -
A +
“Kur’ân-ı kerîmi tecvîd bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevap verilir. Tecvîde uymazsa, on sevap verilir.”
 
 
Şemseddîn Muhammed Dımeşkî hazretleri fıkıh ve hadîs âlimidir. 715 (m. 1315)’de doğdu. 765 (m. 1364)’de Şam’da vefât etti. Çok hadîs-i şerîf topladı. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerde, Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki; 
“Namazlar, en hayırlı vakitlere kondu. Onun için, namazların arkasından duâ ediniz.”
“Ezan ile ikâmet arasında yapılan duâ reddolunmaz.”
“Oruçlu kimsenin duâsı reddolunmaz.”
“Dikkat ediniz! İnsanların en kötüsü, kötü âlimler, insanların en iyisi de, iyi âlimlerdir, iyilerinde en iyisi, seçilmiş âlimlerdir.”
“Bir kimseye İslâmı ihyâ etmek niyetiyle ilim öğrenirken ölüm gelirse, Cennette onunla Peygamber arasında bir derece vardır.”
“Kur’ân-ı kerîmi tecvîd bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevap verilir. Tecvîde uymazsa, on sevap verilir.”
“Kur’ân-ı kerîm okuyunca, Allahü teâlânın rızâsını ve Cenneti isteyiniz! Dünyâlık istemeyiniz! Bir zamân gelir ki, hâfızlar, Kur’ân-ı kerîmi, insanlara yaklaşmak için vâsıta yaparlar.”
“Kul hakkından başka şehidin bütün günahları affolur.”
“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir.”
“Mümin, müminlerin canları ve malları hususunda emin oldukları kimsedir.”
“Birbirinizle münasebeti kesmeyin! Birbirinize arka çevirmeyin! Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin! Birbirinizi kıskanmayın! Ey Allah’ın kulları kardeş olun! Bir Müslümanın diğer kardeşine darılarak 3 günden çok uzaklaşması helal değildir.” 
“Hak, Ömer’in dili üzeredir. Ömer, Cennetliklerin kandilidir.” 
Ebû Hüreyre (radıyallahü teâlâ anh) buyurdu ki: “İslâm ordusu ile küffâr ordusunun karşılaştığı, yağmurun yağdığı ve farz namazlarının kılındığı zaman semâ kapıları açılır. Bu vakitlerde duâyı fırsat biliniz.”
Selef-i sâlihînden bir zât da, “Dilim yırtıcı bir hayvandır. Eğer onu salıverirsem beni yer” buyurdu. Şöyle anlatılır. “Meliklerden birinin bir terbiye edicisi vardı. Bir gün melik ile beraber yolculuk yapıyorlardı. Bir yere geldiler. Burada bir kuş ötüyordu. Melik o kuşun avlanmasını istedi. Yanındakiler o kuşu avladılar. Terbiye edici bunun üzerine, 'Eğer bu kuş ötmese idi, avlanmaktan kurtulacaktı' dedi.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.