İmânı zayıf olanlar şeytana aldanırlar!..

A -
A +
Şeytan, ölüm hastası müminin îmânını çalmak, onun imansız ölmesini sağlamak için yanına yaklaşır!..

Mûsâ bin Ahmed Tübbâî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Yemen'de, Kevni'a adı verilen bir köyde otururdu. 621 (m. 1224)’de vefât etti. Ölüm hâlleri hakkında şunları anlattı:
İnsanın ölümü yaklaştığında, onun hâli beşe taksim edilir: Malı vârislerine, rûhu Azrail aleyhisselâma, eti kabrindeki kurt ve böceklere, kemikleri toprağa, yaptığı iyilikler de dünyâda üzerine hakkı geçen kimselere verilmek üzere ayrılır... Vâris malı götürse, Azrail aleyhisselâm rûhu alsa, et kurtlara yem olsa, kemikler toprağa karışıp kaybolsa gerektir, imânın gitmesi, dinden tamamen ayrılış, Allahü teâlâdan uzaklık demektir. Şeytan müminin îmânını çalmak, imansız ölmesini sağlamak için yanına yaklaşır. O, hastanın baş tarafından, elinde kadeh içinde buz gibi su ile gelir. Kadehi çalkar. Mümin onun kim olduğunu bilemediğinden, bana biraz su ver der. O da, “Veririm fakat âlemlerin yaratıcısı yoktur de” der. O mümin saadet sahibi bir kişi ise, ona cevap vermez. Sonra şeytân ayak tarafına gelir. Orada su dolu kadehi çalkalar. Mümin onu tanımadığından "biraz su ver” der. O da, “Eğer Peygamberleri (aleyhimüsselâm) yalanlarsan sana su veririm” der. İmânı zayıf olan dediğini söyler ve kâfir olarak ölür, Allahü teâlâ korusun. Eğer saadet sahibi, îmânı kuvvetli ise, onun sözünü reddeder. Zâhid Ebû Zekeriyyâ hazretleri vefât edeceğinde, dostları başına toplandılar. Ona Kelime-i şehâdeti söylemesi için telkinde bulundular. Fakat O, “Hayır!” deyip başını çevirdi. İkinci defa tekrar Kelime-i şehâdeti telkin ettiler. O yine, “Hayır!” dedi. Dostları şaşkın olup, içlerinden bayılanlar oldu. Üçüncü defa yine Kelime-i şehâdeti telkin ettiler, yine “Hayır!” dedi. Dostları tamamen üzüntüden perişan oldular... Aradan bir zaman geçince, Ebû Zekeriyyâ hazretleri biraz kendine gelip gözlerini açtığında, “Bana bir şey söylediniz mi?” buyurdu. Oradaki dostları üzüntü ile, kendisine Kelime-i şehâdeti telkin ettiklerini her üçünde de “Hayır!” cevâbı verdiğini söyleyince, Ebû Zekeriyyâ hazretleri buyurdu ki: “Dostlarım, o zaman şeytan elinde su dolu kadehi ile sağımdan geldi. Ben çok susamıştım, 'Îsâ Allahın oğludur dersen veririm' dedi. Ben de 'Hayır!' dedim. Ayak tarafımdan geldi yine 'Hayır!' dedim. Tekrar, 'Âlemlerin yaratıcısı yoktur de' dedi. Ben de 'Hayır!' dedim. Söylediğim 'Hayır!' kelimeleri bu sebeptendir. Ben onun dediklerini yapmayınca, şeytan kadehi yere çaldı. Öfke ile dönüp gitti. Yoksa ben sizin telkin ettiğiniz Kelime-i şehâdet için hayır demedim.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.