"Ulûhiyyet (ilâhlık) ancak O’na mahsûs, rubûbiyyet (Rablık) da ancak O’nun sıfatıdır."
Seyyid İbrahim Efendi 110. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1113te (m. 1701) Şebinkarahisar'da doğdu. İstanbul'a giderek medrese tahsilini yaptıktan sonra müderrislik, kadılık, ardından Anadolu ve sonra Rumeli Kazaskerliği yaptı. Nihayet Şeyhülislâm oldu. 1197'de (m. 1783) vefat etti. Bir dersinde Esma-i Hüsnâ’nın mânâlarını şöyle açıkladı:
ALLAH (Celle Celaluhu): Ulûhiyyet (ilâhlık) ancak O’na mahsûs, rubûbiyyet (Rablık) da ancak O’nun sıfatıdır. Yaratmak ancak O’nun zâtına mahsûstur.
ER-RAHMÂN: Dünyâda bütün mahlûkların istediklerini ihsân edicidir.
ER-RAHÎM: Âhırette yalnız müminlere rahmet ve yardım edip, kimsenin düşünemiyeceği nimetler ikram edecektir.
EL-MELİK: O tam meliktir, hükümdârdır. Bütün mülkün tam sahibidir. Bu, yalnız Allahü teâlânın zâtına mahsûstur ki, Melik ve mâlik olmanın asıl manâsı dilediğini yaratmaya kadir olmaktır.
EL-KUDDÛS: Ayıp ve noksan sıfatlardan, evlât sahibi olmaktan münezzehtir (uzaktır) ki, bu O’nun zâtına mahsûstur.
ES-SELÂM: Allahü teâlâ her türlü ayıp ve âfetlerden uzaktır.
EL-MÜ’MİN: Kendi vahdâniyyetine şâhid yahut mümin kullarına imânı karşılıksız vericidir.
EL-MÜHEYMİN: Mahlûkların amellerini ve işlerini görücüdür. Mahlûkların bütün hâllerinin (ecel, rızık, amel) koruyucusudur.
EL-AZÎZ: O her şeye gâlibdir. O hiç mağlûb olmaz.
EL-CEBBÂR: Onun işine hiçbir kimse karışamaz. O’nun mülkünde, O’nun dilediğinden başka bir şey olmaz. Bu, Allahü teâlânın zâtına mahsûs bir sıfattır.
EL-MÜTEKEBBİR: Mahlûkluk (sonradan yaratılma) sıfatlarından münezzehtir. Kibriya ve azamet sıfatlarıyla her şeyden ayrılmış olup, her şeyden büyük ve yüksektir.
EL-BÂRÎ: Husûsi şekiller ve ayrı ayrı renklerde mahlûkâtı yaratıcıdır.
EL-GAFFÂR: Kullarından günah işleyenlerin günahlarını (fadl ve ihsânı ile) tekrar tekrar örtücüdür.
EL-VEHHÂB: Karşılıksız olarak ihsân edicidir.
ER-REZZÂK: Her canlının rızkını vericidir. Verdiği rızklarla onları faydalandırır.
EL-ALÎM: Her şeyi, her hâliyle, hakîkat ve aslıyla bilicidir.
ES-SEMİ’: Hiçbir şeye muhtaç olmadan, gizli ve açık her şeyi işiticidir.
EL-KÂBID: Mahlûkların ecelleri geldiği zaman rûhlarını kabz edicidir.
EL-HALÎM: Cezâyı hak edenlerin cezasını tehir edicidir. Sonra dilediğini affedicidir.
EŞ-ŞEKÛR: Amele karşılık büyük sevaplar, güzel ecirler vericidir. Kulluk edenleri övücüdür.