İhsân ettiğini hatırlayan kimse cömert değildir!..

A -
A +
Cömert verdiğinden utanan, onu az gören, söylemek ve hatırlamaktan sıkılan kimsedir.   Ebü’l-Kâsım el-Mukrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Horasan âlimlerinden idi. 378 (m. 988)’de Nişâbûr’da vefât etti. Bu mübarek zat buyurdu ki: “Fütüvvet, insanların fazîletlerini, noksanlarıyla beraber kabul etmektir.” “Cömert, ihsân ettiğine muttali olan veya hatırlayan değildir. Cömert verdiğinden utanan, onu az gören, söylemek ve hatırlamaktan sıkılan kimsedir.” “Kardeşim Ebû Abdullah’ın şöyle dediğini işittim: Abdullah-ı Harrâz’ın sohbetinde iken, (Bana ne yapmamı emredersiniz?) diye sorduğumda, şu cevâbı verdi: Farzların edasında hırslı olmanı, Müslümanlara hürmette bulunmanı, kalbine gelen düşüncelerden doğru olmayana iltifât etmemeni isterim.” “İnâd ve mükâbere, hakkı, doğruyu işitince, kabul etmemektir. Ebû Cehil ve Ebû Tâlib, inat ederek, Resûlullahın Peygamber olduğuna inanmadılar, inkâr ettiler. İnâd, riyâdan, hıkddan, hasetten yahut tamahtan hâsıl olur. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir) buyuruldu. Yine hadis-i şerifte, (Mümin vekar sahibi olur, yumuşak olur) buyuruldu. Vekar sahibi dünya işlerinde kolaylık gösterir. Din işlerinde, sarp kaya gibi olur. Bir dağ, zamanla aşınabilir. Müminin dîni hiç aşınmaz.” “İnsanın, günahlarını düşünmesi ve bunlara tevbe etmesi, tâatlarını, ibâdetlerini düşünüp, bunlara da, şükretmesi lâzımdır. Mahluklardaki ve kendi bedenindeki ince sanatları, düzenleri, birbirlerine olan bağlılıklarını düşünerek de, Allahü teâlânın büyüklüğünü anlaması lâzımdır. Mahlûkların, varlıkların hepsine (Âlem) denir. Hadis-i şerifte, (Emîn olmayan kimsede îman yoktur. Ahdini bozan kimsede din yoktur) buyuruldu. Bu hadis-i şerif emânete hıyânet edenin îmanı kâmil olmaz, buna önem vermezse, îmanı kalmaz, demektir. Bir hadis-i şerifte, (Ümmetimin hayırlısı, demir gibi dayanıklı olanıdır) buyuruldu. İslâma ve Müslümanlara düşmanlık edenlere, saldıranlara karşı sert olmak lâzımdır. Bunlara karşı korkak olmak, câiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahü teâlânın takdîrini değiştirmez. Ecel gelince, Azrâil aleyhisselâm, insanı nerede olursa olsun bulur. Ebü’l-Kâsım hazretleri, vefat edeceği zaman, hasta yatağında iken şu şiiri söylemiştir: "Ey Allahım, kurtar beni bu sıkıntıdan/Benim bugün tek ümidim sensin./Ben iyice eridim bu hastalıktan,/İlâcım yok, devam yalnız sensin./İlâcım senin rahmetindir. Şifâm sana kavuşmaktır."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.