Müslümânların günleri sıkıntı içinde geçiyordu...

A -
A +

Kureyş müşrikleri, Hâşimoğullarıyla alışverişi yasaklayan bir ahidnâme yazıp, Kâbe'ye astılar. 

 
Ebü’l-Hasen ibn-i Ferhûn hazretleri Mâlikî mezhebi âlimlerindendir. Aslen Tunusludur. 698 (m. 1298)’de Medine’de doğdu. 746 (m. 1345)’da vefât etti. “Tevârîh-ül-ahbâr vet-ta’rîfü bi-nesebi Seyyid-il-muhtâr” isimli eserinde şöyle anlatır:
Kureyş müşrikleri, Ebû Tâlib’in himâyesi sebebiyle, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile mücâdele edemeyince âciz kaldılar. Bir yere toplanıp, Abdülmuttalib ve Hâşimoğullarıyla akrabâlığı, alışverişi, kız alıp vermeyi, konuşmayı yasaklayan bir ahidnâme yazıp, Kâbe'ye astılar. Bunun üzerine, Ebû Leheb hâriç bütün Abdülmuttalib ve Hâşimoğulları, evlerinin bulunduğu iki dağ arasındaki bir vâdîde bulunan mahallelerine çekildiler. Üç sene orada kaldılar...
Resûlullahın dâmâdı Ebûl Âs bin Rebia’dan başka bütün Kureyşliler, onlarla her türlü alâkayı kestiler. Ebûl Âs geceleri onlara buğday ve hurma götürürdü. Resûlullah ona çok duâ ederdi...
Müslümânların günleri darlık ve sıkıntı içinde geçiyordu. Sıkıntı çok şiddetlenmişti. Allahü teâlâ müşriklerin Kâbe'ye astıkları ahidnâmesine bir kurtçuk gönderdi. Ahidnâmedeki Allah ism-i şerîfinden başka tamâmını yiyip bitirdi. Resûlullah bu durumu amcası Ebû Tâlib’e bildirdi. Ebû Tâlib, Abdülmuttalib ve Hâşimoğullarına güzel elbiseler giydirerek, onlarla birlikte Kureyşlilerin meclisine gitti ve onlara şöyle seslendi: 
"Ey Kureyşliler! Size bir iş sebebiyle geldik. Bu hususta bize karşı âdil ve insâflı davranınız. Şöyle ki, Muhammed (aleyhisselâm) bana dedi ki: Kâbe'ye astığınız ahidnâmeye Allahü teâlâ bir kurtçuk musallat etmiştir. Bu kurtçuk, Allah isminden başka ahidnâmenin tamâmını yiyip bitirmiştir... Ben Ondan aslâ hiç yalan işitmedim. O ahidnâmeye bakınız, eğer Muhammed’in  dediği doğru ise, Allahtan korkun ve insanlardan utanın da, yapdığınız bu aklsızca işten vazgeçin. Eğer yalan söylemişse, Onu size bırakayım, himâye etmekten el çekeyim. O zamân Ona dilediğinizi yapınız.”
Kureyşliler; “Ey Ebû Tâlib! İyi düşünmüşsün” dediler. Bir kimse gönderip, Kâbe'de asılı ahidnâmeyi getirttiler. Açıp baktılar ki, içinde “Bismike Allahümme”den başka yazılmış olan yazıların hiçbiri kalmamış...
Bunun üzerine Ebû Tâlib müşrikleri kınadı. Hiçbiri konuşamadı ve ahidnâmeden vazgeçtiler. Resûlullah ve bütün akrabâları bulundukları vâdiden çıktılar. Kureyşliler de bir müddet onlarla alışveriş yaptılar, geçici olarak dost göründüler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.