Evlâdın ana-babası üzerindeki hakları...

A -
A +
"Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir."   Ebû Abdullah Bâlisî hazretleri Şâfiî fıkıh ve hadîs âlimidir. 660 (m. 1262)’de Mısır’da doğdu, 729 (m. 1328)’de vefât etti. Çocuğa Kur’ân-ı kerîm öğretmenin fazileti hakkında buyurdu ki: Enes bin Mâlik’in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Kim çocuğa Kur’ân-ı kerîm öğretirse, Allahü teâlâ ona nûrdan bir gerdanlık takar. Öncekiler ve sonrakiler buna hayran kalırlar.” Yine başka bir hadîs-i şerîfte “Bir kimse Kur’ân-ı kerîm okur ve onunla amel ederse, Allahü teâlâ o kimsenin babasına kıyâmet gününde öyle bir taç giydirir ki, onun ziyası dünyâdaki güneşin ziyasından daha güzeldir.” Âlimler buyurdu ki: “Evlâdın ana-babası üzerinde üç hakkı vardır. Bunlar: 1- Doğunca ona güzel bir isim koymak. 2- Ona Kur’ân-ı kerîm, edeb ve ilim öğretmek. 3- Onu sünnet ettirmektir.” Resûl-i ekrem buyurdu ki: “Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlâdlarına Müslümanlığı ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir.” Huzeyfe bin Yemân ve Ebû Sa’îd-i Hudrî hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerîfte Resûl-i ekrem efendimiz şöyle buyurdu: “Allahü teâlâ, sabilerinden birisinin mektebde; Elhamdü-lillahi Rabbil-âlemîn demesi sebebiyle, azâbı hak etmiş olan bir kavimden kırk sene azâbı kaldırır.” İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma), Resûlullahtan şöyle rivâyet etti: “İçinde Kur’ân-ı kerîmden bir şey bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir.” Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: “Ben, Resûlullah ile beraber bir seferde bulunuyordum. Bu sırada; 'Yâ Resûlallah! Bize faydalanabileceğimiz bir şey anlatın” dedim. O zaman Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: Eğer sa’îdler gibi yaşamayı, şehîdler gibi ölmeyi, haşir gününde kurtulanlardan olmayı, kıyâmet gününün dehşetli sıcağından Arş'ın gölgesinde gölgelenmeyi, dalâletten kurtulup hidâyet üzere olmayı istiyorsanız, Kur’ân-ı kerîm okumaya devam ediniz. Çünkü Kur’ân-ı kerîm; Rahmânın kelâmı, şeytana karşı sağlam bir kale, mizanda sevâbın ağır gelmesine vesiledir.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.