Her günahtan sonra tövbe etmek farzdır!

A -
A +
Allahü teâlâ şartlarına uygun olan tövbeyi kabul edeceğine söz vermiştir.
 
Ahmed bin Muhammed Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimidir. Cezayir'in Tilmsân şehrinde doğdu. Kendi memleketinde, zamanın meşhur âlimlerinden Mâlikî fıkıh ilmi tahsil etti ve kadılık yaptı. 900'de (m. 1494) Tilmsân'da vefat etti. Buyurdu ki:
Büyük günah işleyenin îmanı gitmez. Harama helâl derse, îmanı gider. Günahlar ikiye ayrılır: (Kebâir), büyük günahlardır. En büyükleri yedidir: 1) Bir şeyi Allahü teâlâya ortak yapmak. Buna şirk denir. Şirk, küfrün çeşidlerinden en kötüsüdür. 2) Bir insanı veya kendini öldürmek. 3) Sihir, yâni büyü yapmak. 4) Yetîm malı yemek. 5) Fâiz alıp vermek. 6) Muhârebede düşman karşısından kaçmak. 7) Temiz kadınları kazf etmek, yâni nâmussuz demek...
Her günahın büyük olması ihtimali vardır. Hepsinden kaçınmak lâzımdır. Küçük günahı çok yapmak, büyük günah olur. Büyük günah, tövbe edince affolur. Tövbe etmeden ölürse, Allahü teâlâ dilerse, şefaat ile veya şefaatsiz affeder. Affolunmazsa, Cehenneme girer.
Zünnâr denilen papaz kuşağını ve benzeri şeyleri kullanmak, putlara saygı göstermek, din kitaplarını aşağılamak, din âlimleri ile alay etmek, küfre sebep olan bir şey söylemek, kısacası, dinde saygı duymak lâzım olan şeyi aşağılamak ve aşağılanması lâzım olan şeye saygı göstermek küfürdür. Bunlar, İslâm dînine inanmamak, inkâr etmek alâmetidir. Küfrün işaretleridir.
Allahü teâlâ, tövbe edenleri sever. Affeder. Sonra, o günahı tekrar yaparsa, tövbesi bozulmaz. İkinci bir tövbe lâzım olur. Tövbe ettiği bir günahı hatırlayınca, günahı işlediğine sevinirse, tekrar tövbe lâzım olur.
Hak sahiplerine haklarını ödemek veya helâl ettirmek, gıybet ettiği kimseden af dilemek ve rızasını almak, yapmamış olduğu farzları kaza etmek farzdır. Bunlar tövbenin kendisi değil, şartıdırlar. Bir dirhemi sahibine geri vermek, bin sene nâfile ibâdet yapmaktan ve yetmiş nâfile hacdan daha iyidir. Günahı bir daha yaparsam tövbem bozulur diyerek, tövbe yapmamak doğru değildir. Câhilliktir. Şeytanın aldatmasıdır.
Her günahtan sonra, hemen tövbe etmek farzdır. Tövbeyi bir saat geciktirince, günah iki kat olur.
Tövbe ettim demek, tövbe olmaz. Çünkü, tövbenin sahih olması için üç şart lâzımdır: Hemen günahı bırakmalıdır. Günah işlediğine, Allahü teâlâdan korktuğu için, utanmak ve pişman olmak lâzımdır. Bu günahı bir daha hiç yapmamayı gönülden söz vermektir.
Allahü teâlâ şartlarına uygun olan tövbeyi kabûl edeceğine söz vermiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.