AİLE-ÖĞÜT

A -
A +
“Neyin var?” diye soranlara derin bir nefes çekip “iyiyim” diyen insanların neler yaşadığını tahmin bile edemezsiniz.
 
 
 
Gençlik ve üniversitelerimiz
 
Gençliği, genç bakışla değerlendirirseniz doğru anlarsınız. Elli yaşın üzerindeki bir kimsenin hayata bakışıyla bir gencin hayata bakışı elbette bir olmamalı.
Gençlik gençliğini yaşayacak. Ama bugünün yetişkinleri genel olarak gençliği ya kendi yaşının gereği gibi yaşamaya zorluyor ya da onun seviyesine inerek diyalog kurmaya çabalıyor. Gençlere, bilgi ve tecrübemizden yola çıkıp bir basamak iki basamak yukarısını göstererek kendini büyürken geliştirmesine yardımcı olunabilir.
Bir konuyu anlatırken “anlamadı” diye onun anladığı seviyede basitleştirmek yerine anlaması için öğrenmesi gereken bazı bilgiler olduğunu da ona hissettirmelidir.
Böylece araştırmacı ruhu devam ettirebiliriz.
Bu anlamda üniversite gençliğinin en önemli sıkıntısı, araştırmacılık yönünden önlerinde yeteri derecede rehberlerinin bulunmayışıdır.
Bizim üniversitelerimizde akademik kariyer elde etmede getirilen bir ölçü var. Doçentlik tezini alabilmek için, eserin İngilizce yayınlanıp Batı dünyasına da sunum yapılması isteniyor. Yoksa doçentlik verilmiyor. Buna kahroluyorum. Hele de matematik gibi tıp gibi, kimya gibi bilim dallarında yapılan eserler bir anda Batılının eline bilgi olarak sunulmuş oluyor. Oysa ilim sırdır. Saklanır. Amerika’da İngiltere’de “alınamaz, 50 sene kopya edilemez” kaydı düşülen eserlerin olduğunu biliyoruz. Hâlbuki bizde kimyagerimiz emek vermiş, araştırmış bir sonuç elde etmiş, onu doçent olacağım diye İngilizce bastıracak ve bir anda tüm dünyaya bilgisini “ben yiyemedim sen ye” diye kopya vermiş olacak. İşte buna çok üzülüyorum.
             Akademisyen
 
 
ŞİİR
 
15 Temmuz 2016
 
Gece üçte değil de, erkene alınmakla
Saat oyunu bozdu, on beş Temmuz gecesi.
Genciyle, yaşlısıyla; kadınıyla, kızıyla
Millet bir destan yazdı, on beş Temmuz gecesi.
 
Mazlumların feryadı, o gün titretti Arş'ı
Asker askere karşı, bomboş sanıldı çarşı
Halk sokağa çağrıldı, hâin darbeye karşı
Reis şifreyi çözdü, on beş Temmuz gecesi.
 
Direnişi görünce, darbeciler oldu şok
Sokaklara dökülen, evdekinden daha çok
Millet birden şahlandı, bu yolun dönüşü yok
Küfrün niyetin sezdi, on beş Temmuz gecesi.
 
İbret ile bakanlar, o gece neler gördü
FETÖ’nün, yandaşların, defterin birden dürdü
O hâinler tankları, halkın üstüne sürdü
Onlarca araç ezdi, on beş Temmuz gecesi.
 
Ehli küfre hizmet et, utanma Mehdi geçin
Bu devlete, millete; düşmansın hâlâ niçin?
Uzun yıllar bekledi, darbeyi yapmak için
FETÖ’cü terör azdı, on beş Temmuz gecesi.
 
Şer güçler destekledi, terör azdıkça azdı
Buna rağmen bu millet, tarihe destan yazdı
Oynanan oyunların, hepsini bir bir bozdu
Göklerden yağan közdü, on beş Temmuz gecesi…
 
Hanifi Kara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.