Murada ermek sabır iledir

A -
A +
Günümüz insanı, gelişen teknolojiye ayak uydurmakta zorlandığından mıdır nedir, sabırlılık konusunda da her geçen gün daha da zorlanmaktadır.
Bunu tek başına teknolojiye bağlamak elbette haksızlık olmakla birlikte konuyu anlatmada somut örnek olacağını da gözden ırak tutmamak gerekir.
Hızlı ulaşım vasıtaları yok iken, günlerce aylarca gidilen yollar, bugün saatlerle hesap edilmesine rağmen, bizleri sıkabilmekte, yılgınlığa, bezginliğe bile sürükleyebilmektedir.
Keza, bir mesleğe yeni başlayan çırağın, usta olmak için yıllarca o atölyede veya dükkânda kalfasının ve ustasının emirlerini yerine getirmesi hiç zoruna gitmezken, günümüzde bu tür usta çırak ilişkisini bulabilmek oldukça azalmıştır.
Çünkü sonuca kademe kademe ulaşmak yerine kişileri ve mevkileri by-pass ederek, örneğin şöhretin sihirli kanatlarına binerek bir anda en önlere, aranan kişi durumuna gelmelere sahip olunabilmektedir.
Aslında bu binde bir ihtimal de olsa, maalesef insanların gözüne öyle gösterildiği için olsa gerek, herkes o konuma gelebileceği hayaliyle, içinde bulunduğu hâl ve şartı zorlamaya başlamaktadır.
O bir anda hedefe ulaşan, örneğin dün lokantalarda bulaşık yıkarken, güya kader gülüp bir anda şarkıcı olan, sonra da herkesin peşinden koştuğu yıldız bir sanatçı hâline gelen kimse, bu şöhretin gerektirdiği bir hayatı kaldıramadığı için bunalıma girmekte ve bir anda halkın gözünden düşmekte, sonra da unutulup gidebilmektedir.
Oysa kendi bilgisi ve emeğiyle kademe kademe yükselenler bulundukları konumu hazmede hazmede geldiklerinden, ne baş döndüren bir hayata sahip olur ne de başları döner.
Çünkü onlar murada ermek istemiştir. Sabretmiştir, sabrının sonunda da istediğine kavuşabilmiştir. Sabrı hayatımızın her kademesine uygulayabiliriz. İnsanın arzu ettiği bir makama, arzu ettiği bir hedefe kavuşabilmesi için de sabırla o hedefi yakalamaya gayret etmesi gerekecektir.
Sabırda huzur ve mütevekkil bir ruh hâli vardır. Sabırsızlık ise insanın doğallığını bozmakta, dengesini altüst etmekte hatta sağlığını etkilemektedir...
              İbrahim Murat
 
 
ŞİİR
 
           AĞLIYORUM
 
Iltar mı takıldı senin boynuna?
Yılanlar mı girdi temiz koynuna?
Neden geliyorsun kalleş oyuna?
Birbirini yiyen kurtlara döndük.
 
Gözünü iyi aç şu dünyaya bak.
Hangi millette var dökülen yaprak?
Yarın mezarına almaz bu toprak,
İslam'ın nurunu neden söndürdük?
 
Hani kan akıtmak dince günahtı?
Neden bozuluyor Rabbimin ahtı?
İlk namazın sonu nurlu sabahtı,
Neden biz İslam'a zulmet indirdik?
 
Hangi dinde vardır böyle ikilik?
Bizde mi karıştı kan ile ilik?
İslam’ın imajı kaldı pek silik,
Yürekler kan revan, sineler delik.
 
Ne olur bir akıl girse başlara,
Bir son verebilsek akan yaşlara,
Ben kahroluyorum bu savaşlara,
Aydınlık günlerim oluyor kara
 
       H. Hilmi Levent-Gülnar
 
GÜZEL SÖZ
 
Aslında mutluluğa giden yol diye bir şey yoktur, mutluluğun kendisi yoldur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.