O Reis Bey ki; aynı samimiyetle aynı şefkat ve merhametle, suçsuz olduğu hâlde suçlanarak çıkarıldığı mahkemede hâkime, yeryüzünde ne kadar suç işleyen varsa ve o suçlananların ne kadar suçu varsa hepsinin sebebi ve suçlusu tek tek benim diyebilecek kadar kendini toplumdaki insanların yerine feda edebileceğini söylüyor.

Çünkü artık o merhamet güneşi bir insan olmuştur.

Kahvede etrafına topladığı insanlara konuşan Reis Bey bu merhamet ve şefkat duygusuyla der ki:

-Nasıl öldürürsünüz?.. Göz! Renk renk dünyaları, en yakın zerreyi, en uzak yıldızı gören göz... ona nasıl toprak doldurursunuz? Kalp dediğimiz, bütün gücümüzü veren esrarlı tulumbayı nasıl kırar, parçalarsınız? Bunları yapmayı bırak bir tarafa; bunları yapmak imkânı var ya; işte yalnız imkânı var diye nasıl dövünmez, yırtınmaz, tepinmezsiniz?.. Gelin çocuklar, kumar masasına dizilip hep beraber ağlayalım!.. Sebep mi istiyorsunuz? Çok!.. Gündüzün bitişinde gece, düzlüğün berisinde ayrılık, ekmeğin ucunda açlık var diye katıla katıla ağlayalım!.. Çocuklar; dünya bir gözyaşı evinden başka ne olabilir? Ağlayanlardan olmak dururken, üstelik ağlatanlardan olmak reva mı?..

İ. Murat

ŞİİR

ŞEHİTLERİM

Şehitlerim şehitlerim

Can parçası yiğitlerim

El açtım ben Allah’ıma

Sizlere rahmet dilerim

Ölmediniz dirisiniz

Cennettesiniz her biriniz

Kalbimize gömdük sizi

Bizde saklıdır yeriniz

Ezan hiç dinmesin diye