Bir gönlün tomografisi -3-

A -
A +
Bu defa mide dile geldi. Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada fani lezzetlere bazen de dargın olabilmek gerek. Kalp bunlara açsa doymak bilmiyorsa kendinin de benim de vay hâlime!
Karaciğer ve pankreas başlarıyla tasdik ettiler mideyi. Kalp oturduğu yerden doğruldu ve dile geldi.
Yunus’un dediği gibi; dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler. Anlaşılan ben iyiysem herkes iyi, ben kötüysem herkes rahatsız, huzursuz, şikâyetçi… Benden beklenti yüksek…
Radyoloğa dönüp ‘Görünüşe aldanma Hekim Bey' dedi kalp. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi acı su da tatlı su da berraktır. Görünüşte herkes insandır. Herkeste bir tutam et parçasıdır ama kalp vardır, içinde ateş yanan bir ocaktır, aşkın gizli sırları içinde yatar. Harfe, sese, söze ihtiyaç yoktur kalpten kalbe giden yolda. Gerçek âşıklar kalbin diliyle konuşurlar. Belki de bu yüzden bir körün bir sağıra çok güzelsin demesidir aşk.
Kalp vardır gönüller fetheder, bir dünya imar eder, ummanlara sığmayan içine sığar. Toprak gibi yumuşaktır, bir bahar güneşinde nice güzellikler yeşerir. Köprüler inşa eden bir mimardır, bir mühendistir, yaraları saran, tedavi eden bir cerrahtır. Hâline melekler imrenir.
Kalp vardır taşlaşmıştır, duygusuzdur. Yağmurlar bile yumuşatamaz onu. Her şeyi maddeye endekslemiştir, manaya yer yoktur, menfaatsiz hissedemez, sevemez. Hâlinden şeytan bile iğrenir.
Saat bir hayli geç olmuştu. Radyolog bu dost, hakikat meclisinden başta kalbi selamlayıp ayrıldı. Herkes işine döndü köşesine çekildi.
Radyolog çalışma masasında bilgisayarının başına geçti. “Meğer gerçek aşk kalbe dokunmakmış” diyerek tebessüm etti. Elektronik posta hesabını açıp tomografi sonucunu raporladı, arkadaşına gönderdi. Normal sınırlarda tomografi incelemesi: “Gül ol dili incitme, diken olup fikri incitme, kırıp da aynayı gözü incitme, yola yük olup yolu incitme, kalbin sesini duy gönlü incitme...”
            Erkan Özkan
 
 
 
 
 
ŞİİR
 
               İNSANLAR
 
Yanlışı, doğruyu; günah-sevabı
Durmadan, anlatır; insan olanlar!
“Maksatlı -soruya bile-” cevabı
“Kırmadan” anlatır, insan olanlar!
 
Unutmaz ebedi, kopmaz ezelden
Çirkini ayırır, seçer güzelden.
Genele giden yol, geçer özelden;
“Girmeden” anlatır, insan olanlar!
 
Her sözünde vardır derin bir mânâ
Doğrudan, güzelden, haklıdan yana!
Sohbetin gidişi, kötü bir sona
“Varmadan” anlatır, insan olanlar!
 
Kusuru -mal eder- kendi özüne
Buna göre, ölçü koyar sözüne.
Günahı, ayıbı kulun yüzüne
“Vurmadan” anlatır, insan olanlar!
 
Yaslıyla üzülüp mutluyla gülüp
Ağlayan gözlerin yaşını silip
Hayır ve huzuru, birlikte bilip
“Yarmadan” anlatır, insan olanlar!
 
                    Ahmet Feyzioğlu 
 
GÜZEL SÖZ
 
Bir kimsenin kendisine yapılmasını sevdiği şeyi din kardeşine de yapılmasını sevmedikçe imanı tamam olmaz. (Hadis-i şerif)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.