Gül ile tebeşir konuşturmaları...

A -
A +
  Geçenlerde elime bir kitap geçti. İlçemizde Türkçe öğretmenliği yapmış bir öğretmen hakkındaydı. Oğlu tarafından hazırlanmıştı. Kitapta fotoğraflar ve öğrencilerin öğretmenleri hakkında kaleme aldığı hatıralar var. İsmi "Fahri Tüğen’den Notlar." Oğlu, babasının öğrencilerinden ulaşabildiklerine babası hakkında hatıralarını kaleme almalarını istemiş. Birbirlerinden habersiz hatıralarını kaleme alan öğrencilerin yazdıklarını okuyunca doğrusu hem şaşırdım hem çok sevindim. Kitap için hatıra gönderenlerin tamamına yakınının ortak hatırladıkları şey, Fahri Tüğen öğretmenin sınıfta gül ve tebeşiri konuşturması olmuş. Dersleri çok çok iyi olan öğrenciler de, dersleri çok kötü olan öğrenciler de aynı hatıraları paylaşmış. Yani öğrencilerin yaratılıştan olan zekâ seviyelerindeki fark burada eşitlenmiş. Bu durum eğitim açısından çok önemli bir nokta aslında. Sınıfa giren öğretmen öğrencilerin tebeşir kavgası sonucu yerlerde saçılan tebeşir parçalarından birisini eğilip yerden alıyor ve öğrencilere soruyor: “Bu tebeşir ne diyor biliyor musunuz çocuklar?” Soruyu kendisi cevaplıyor. Tebeşirin dilinden onun nasıl imal edildiğini, sınıfa niye geldiğini ve şu an ne hâlde olduğunu ve üzüldüğünü anlatıyor. Yani öğrencilere kendi söylemek istediğini tebeşirin diliyle “Beni yerlere atmayın, sınıfta bulundurma amacına uygun kullanın” diye anlatıyor. Yine başka bir hatırada da özel bir gün sebebiyle sınıfa dalından koparılıp getirilmiş olan bir gülün konuşturulması var. Gülün çektiği acı ve üzüntüyü anlatan bu konuşturma da öğrencileri çok etkilemiş ki; yaklaşık otuz sene geçtiği hâlde unutulmamış. Bu kitabı ve hatıraları okuyunca eğitimde hikâyeciliğin önemini somut olarak görüyorsunuz. Bir hikâyenin öğrencilerin gönlünde nasıl kalıcı ve derin izler bırakabildiğine şahit oluyorsunuz. Hikâyeciliğin eğitimdeki rolünü bir kitapta bütün canlılığıyla görmek beni şaşırtmış; yeni başladığım faaliyetin “Hikâyecilik tekniğiyle kişisel gelişim sohbetleri” ismini taşıyor olması adına da sevindirmişti. Hikâyecilik eğitimde mutlaka kullanılmalı. Ancak, bunu tesadüflere bırakmadan eğitim sistemimize ne şekilde monte edeceğimizi konuşup tartışmalıyız. Çocuklarımıza ilkokuldan başlayarak yaşına uygun masal ve hikâye teknikleriyle değerler eğitimini verebilmeli; kişisel gelişimlerini sağlıklı olarak yapmalarına yardımcı olmalıyız...            Ragıp Bayraktar       ŞİİR        TURAN ÜLKÜSÜ   Dedem Korkut boy boylamış, Hanlar hanı soy soylamış, Tibet’te yayla yaylamış… Değmez; tipi-boran O’na, Kucak açmış “turan” O’na!   Ana yurttan tuttu yolu, Hazar’dan indi bir kolu. Alparslan ve Anadolu… Diş biledi, düşman O’na, Kucak açmış “turan” O’na!   Yavuz; Haremeyn hâdimi, Resûlullah’ın nedîmi! Yutmuş; Kelâm-ı kadimî… Erir, karşı duran, O’na Kucak açmış “turan” O’na!   Şeyh Edebali, Mevlânâ; Nene Hatun, Hayme Ana; Ertuğrul’dan, Dirse Han’a… Yol gösterir, nîrân O’na Kucak açmış “turan” O’na!   Hak yolda yürüyen zümre: Hacı Bayram, Taptuk Emre… Yunus’a düşünce cemre; Hakkı tanır “varan” O’na, Kucak açmış “turan” O’na!            Ahmet Feyzioğlu       ESKİMEZ KELİMELER   SIHHAT VE AFİYET: Eskiden insanlar birbirlerine iyilik hoşluk dilerken bu iki kelimeyi sağlık kelimesiyle birlikte kullanırlar ve karşısındakine üç kelimeden oluşan bir dilek iletirlerdi. “Sağlık sıhhat ve afiyetler dilerim” gibi. Bu kelimeler birbirine benziyorsa da, farklı anlamları içermektedir. Sıhhat sağlık anlamına da gelmektedir ama hastalıktan iyileşmek anlamındaki sağlıktan çok hiçbir rahatsızlığı olmadan yaşamak anlamındadır. Afiyet kelimesi de bedende herhangi bir hastalık bulunmaması hâli olmakla birlikte günah işlememek ve Allah’ın rızasına uygun yaşayabilme nimeti anlamındadır. Böylece sağlık sıhhat ve afiyet tamlamasıyla bir insana her açıdan sağlıklı huzurlu mutlu bir hayat dilenmektedir. Hadis-i şerifte “Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz. İmandan sonra âfiyetten daha büyük nimet yoktur” buyurulmuştur.
ATASÖZÜ   “Çatal kazık yere batmaz!” Yani birden fazla kimsenin söz sahibi olduğu bir iş sağlıklı yürümez...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.