GÜZEL SÖZ

A -
A +
Misafir on kısmetle gelir; birini yer dokuzunu bırakır...
 
 
 
Sınırları zorlanan kelime
 
Büyük sosyolog ve düşünce adamı Cemil Meriç der ki:
"İnsanlar bildikleri kelimeler kadar düşünür."
Toplumumuzda görüyoruz ki en çok kullanılan kelime "şey" sözcüğüdür.
İnsanımızın yeterli kelime dağarcığı olmaması ve söyleyeceğini anlatamaması üzerine başvurulan kelime "şey" oldu.
Son yıllarda ise böyle bir kullanımı "yaratmak" kelimesinde görüyoruz. Temel anlamı TDK’de, "Allah’ın olmayan bir şeyi var etmesi" şeklinde olan bu kelimeyle "sebep olmak, neden olmak, yol açmak, ortaya koymak, meydana çıkarmak" gibi Türkçemizi güçlü kılan fiiller yok edilerek yerlerine tek bir sözcük [hem de insan için uygun olmayan bu kelimenin] kullanılması manidardır.
Bu durum dilde kısırlığa, fikirde fakirliğe sebeptir. Ayrıca "özgün, orijinal, üretken" sözcüklerin yerine de "yaratmayı" kullanmak hem bu sözcüklerin taşıdığı manayı yok etmekte hem de ne anlatılmak istendiği bilinmeden ortaya yeni kavramlar çıkmaktadır. Örneğin, orijinal veya özgün fikir yerine "yaratıcı fikir" kullanmak yanlıştır. Çünkü zıddı bir durum ifade edilemez. Yani "yaratıcısız fikir" denmez. “Yaratıcı olmayan fikir” dense bile bu da bir anlam ifade etmez. Oysa orijinal veya özgünün zıddı olarak taklidi deriz ve bu bize taklidin kötü olduğunu özgünlüğün ise iyi olduğunu ortaya koyar. Üretkenlik toplumda değerlidir. Bu güzel kelime yerine de "yaratmak" sözcüğünü kullanmak üretkenlik algısını yok etmektedir. Yaratmak kelimesiyle oluşturulan cümlelerde anlatım bozukluğu da ortaya çıkmaktadır. Örneğin, "Bu olay izleyenlerde heyecan yarattı" cümlesinde "yarattı" anlatım bozukluğu kurallarından gereksiz sözcük kullanımına girmektedir. Çünkü cümlede yüklem "heyecanlandırdı" şeklinde yapılandırılmalıdır.
Sonuç olarak, bu sözcüğün dilde kendi manası çerçevesinde kullanılması; cümle yapılarını, yerlerine kullanılan sözcüklerin korunmasını ve dildeki, söyleyişteki, fikirdeki zenginliği koruyacaktır. Bu kelimenin sınırları dışındaki yaygın kullanımı, günde üç yüz kelime ile konuşan toplumdaki kelime sayısının daha da azalmasını ortaya çıkaracaktır.  
Milletin yüzyıllardır süregelen dinî ve millî hassasiyeti de bu kelimenin temel anlamı dışına çıkarılmasından rahatsızdır. Zaten geçmişimize ait hiçbir dinî, ilmî ve tarihî eserde bu kelimenin temel anlamı dışında kullanıldığı görülmez. Dünyanın en zengin, yaygın ve gelişmiş dillerinden biri olan bu güzel dilimizi, böyle birkaç kelime etrafında oluşan bir dil hâline getirmek dilimize de ihanet olsa gerektir. Yeterli hassasiyetin gösterilmesi, hem dil bilimi yönüyle hem ilmî hem de vicdani yönden elzemdir.
        Fatih Toprak-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 
 
 
ŞİİR
 
İSTİKLAL SAVAŞINDA SÖYLEŞİ
 
Ayşe Nine
Sırtına vurduğun yükün ne?
Bir çuval arpa değil,
Bir yük kuru odun da...
Bu savaş uğruna düştüğün yollarda.
Ya seninki Emine Bacı?
Canından bir can,
Sakın ağlatma,
Sakın yoruldum deme,
Ona meme ver meme.
Helalinden birkaç yudum süt,
Çünkü o yarınları kucaklayacak en büyük ümit.
Görüyorum çarığın yırtık üstün başın toz,
Yüzün gözün ter içinde...
Biliyorum yoruldum deyip dönmezsin,
Bu yola baş koydun artık.
Çünkü ahde vefa var içindeki kinde...
Arkandan Zeynepler, Fatmalar geliyor,
Babalarına mermi götürüyorlar ekmek yerine,
Ümit ederek ineceğini kahpelerin yüreklerine...
Sakın yoruldum deme Ayşe Nine,
Paramparça olsa da mübarek sine,
Son bir adım atmaya çalış yine.
Melekler üstünüzde duadadır sizinle,
Ovayı bıkmadan geç, yokuşları hızla çık,
Yarılmış ayaklarınla, ağrılı dizinle.
Kağnıdaki mermiler mübarek,
Toprakla toprak olmuş evlatlara.
Bir an önce yetişmesi gerek...
      H. Hilmi Levent-Tarsus
 
 
PRATİK BİLGİLER
 
LEKELERDEN KURTULMAK: Ütü yaparken kumaşta sararan kısımları gidermek için, o kısım nemlendirilip, üstüne mısır nişastası serpilerek ütülenir. Kahve lekesini kumaştan çıkarmak için, gliserin ile ovulur ve yarım saat sonra yıkanır. Kadife kaplı koltukların kadifeleri sirkeli suyla silinirse parlar. Lavabodan gelen kötü kokuyu gidermek için lavaboya bir avuç kaya tuzu atılır. Kurumuş lekeler, 1 litre suya 2 yemek kaşığı amonyak karışımı ile hafifçe silinir. İçinde yağ beklemiş şişeleri temizlemek için, sirke ile kaya tuzu atılıp çalkalanır. Meyve suyu veya yağlı yemek kumaşın üstüne dökülür dökülmez tuz serpilip bir süre sonra yıkanır. Halıdaki yağ lekesi için, üstüne bol karbonat döküp, biraz ovulur ve iyice fırçalanır. Muşamba ve marleylerdeki iz ve lekeler tiner veya sirke ile temizlenir. Kaplardaki kireci temizlemek için, içinde yumurta kabukları veya bir miktar sirke kaynatılır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.