​Türklerin tıbba büyük katkısı

A -
A +
Türk tıbbının birinci ilkesi: “Zarar verme!”dir. Bazıları diyorlar ki: “Bizde tıp Batı'daki kadar niye gelişmedi?” Ya da diyorlar ki: “Türkler tıbba neden katkı yapmadı?” Ya da “Bizde bir Pastör, bir bilmem kim niye yetişmedi, niye yok?” derler.
Hayır, hiç de öyle değil, diyor Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Tıp Tarihi ve Etik Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Hatice Nil Sarı Hoca… Ve şöyle devam ediyor:
“Bu hem tarihe hem bilime hem de tıbba büyük katkılar sağlayan bir millete haksızlıktır. Türklerin tıbba oldukça büyük katkıları vardır... Geçmişte olduğu gibi yakın zamanda da bir 'Hulusi Behçet' gibi, 'Akil Muhtar Özden' gibi nice hekimlerimiz var. Ama ben tarihi bu el yazmalarını ve arşivleri karıştırırken bir şey gördüm. Bütün belgelerde gördüğüm aynı şey var: 'Bilinmeyen tedavileri hastanız üzerinde denemeyin. Dolayısıyla hastanıza zarar vermeyin!' 
Türk tıbbının birinci ilkesi de bu, insana zarar vermemek. Bilgi öğreneceğim diye bir insanı denek olarak kullanmamak. Hâlbuki bu Batı'da çok farklıydı. Onlar deneme amaçlı bakıyorsunuz köpekten insana kan nakli yapabiliyor ve o insan ölebiliyordu. Farklı bir yaklaşımdı. Tabii bu etik kurallar Batı'da daha yeni yeni getirilmeye başlanıyor. Yine 19. yüzyılda temelleri atılan tıp ile İslami tıp ve geleneksel tıp çok daha farklı. Çünkü birinde teknoloji diğerinde felsefe hüküm sürüyor. Hint ve Çin tıbbında da birtakım felsefe izlerini görüyoruz. Bütün alternatif tedavilerin ortak prensibi şudur: Onlar daha koruyucu daha az zarar vericidir... Bu bağlamda akupunkturu da Türklerin bulduğu tartışılıyor. Ama Türklerin bu tedaviyi tarih boyunca hep kullandığı çok kesin...
Burada devletimize çağrıda bulunmak gerek. Kültürel araştırmaların da kesintiye uğramaması gerek. Batılılar kendi kültürüyle ilgili araştırmaları maddi manevi destekliyorlar. Biz onlardan çok daha fazla desteklemeliyiz. Çünkü bizim kültürümüz daha zengin… Mesela Needham adında Çinli bir profesörün 'Çin medeniyeti' diye bir kitabı var. Önsözünü okumuştum. Orada anlatıyor. Eski yazmalar rulo şeklindeydi. Kant eyaletinde el yazması beş on bin tane bu tarz çalışma bulmuş. Bakmış Çin alfabesiyle. Ama Çin’ce değil. Sonra anlıyor ki bunlar Uygur’ca. Diyor ki: 'Acaba bu millet kendi tarihini araştırmaya niçin bu kadar meraksız?' Orada müthiş bilgiler var. Örneğin ilk kayağı Türklerin yaptığı anlatılıyor..."
 
 
 
ŞİİR
 
     Bayram geliyor
 
Geliyor! Kurban Bayramı
Müslüman kesecek kurbanı
Duygulandırır, bayram insanı
Geliyor! Kurban Bayramı.
 
Dünya başlamış hazırlığa,
Herkes sarılmış bir telaşa,
İkramlar yetişsin bayrama,
Biz de doyarız baklavaya.
 
Çocuklar da o kadar mutlu
Bayramlık alınır onlara,
Kavuşurlar arzularına,
Doyarlar şekere, paraya.
 
Bayram sabahı kuşlar öter.
Namaza gider erkekler,
Sevgiyle edilir kahvaltı,
Yaşıyor herkes bu bayramı.
 
Akraba edilir ziyaret
Eş, dostlar hatırlanır elbet
Unutulmaz uzaktakiler
Sevinci belli eder gençler.
 
Büyüklerle bayramlaşma var.
Abilerde sevinç, neşe var.
Her bayram hep anlatır babam
Feyiz veriyor bize canan!
         
Rumeysa Yeliz Akmanlar-İstanbul
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MUTLAK SU: Mutlak su fıkıh ilminde hem kendisi temiz olan hem temizleyici özelliğe sahip olan su demektir. Yalnız “su” denilen sulardır. Yağmur, dere, nehir, kaynak, kuyu, deniz ve kar suları, mutlak sudur. Namaz abdesti, gusül abdesti almak için mutlak su kullanılır.
 
MÜSTAMEL SU: Abdestte veya gusülde kullanılan yahut kurbet olarak kullanılan su, meselâ, yemekten önce ve sonra, sünnet olduğu için el yıkamakta kullanılan su, yıkanan uzuvdan ayrılınca necis olur. Bazı âlimlere göre, başka uzva, elbiseye, yere düştükten sonra necis (pis) olur. İlk düştüğü yeri kirletmez. Yolda rastlanan bir suyun temiz olduğu iyi bilinir veya temiz olduğu çok zan edilirse, bununla abdest alınır.
 
ATASÖZÜ
 
Önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.