Kurşunlu köyü

A -
A +
Çocukluk anılarımın herhâlde en güzel köşesi hemen her yaz büyük teyzemizin yazlığına gittiğimiz Karacabey’in Kurşunlu köyüdür. Çok insanın pek bilmediği bu yer, Marmara’nın kıyısında bütün gözlerden uzakta ıhlamur, kestane ve defne ormanına yaslanmış bir su kuşu gibidir. Bursa’nın en batıdaki bu kıyı köyünün geçimi balık, mısır ve fındıktan ibarettir. Yıllar durmaksızın geçse de zaman pek fazla uğramaz bu köye, tuz ve deniz kokan daracık sokaklarıyla kendi yağında kavrulur giderler. Köyün sadece Karacabey’le bağlantısı vardır. Bandırma yolu her sene açılır sonra mutlaka kapanır. Kıyı Kurşunlu’dan Bandırma’ya kadar girintiler çıkıntılarla ilerleyip gider. Burada komşu köyler, Yenice ve Dutliman yer alır. Eski bir Rum köyü iken "mübadele" sonrasında bir müddet boş kalan Kurşunlu’ya daha sonra Karadenizli aileler gelip yerleşmiştir. Onlar mı memleketlerine benzetmiştir burayı yoksa Kurşunlu onları görünce mi Karadeniz’e öykünmüştür bilemeyiz. Tek bildiğimiz insanın burada kendisini Karadeniz’de hissettiğidir. Yaz günü birdenbire hava serinler gök gürleyip yağmur yağar. Hem de nasıl bir yağmur bardaktan boşanırcasına. O alabildiğine yükselen ormanlar yıkandıktan sonra iyice ışıldarlar. Havadaki toprak kokusu denizin kokusuna karışır. Deniz masmavi orman yemyeşil balkır göz alırcasına. Akşamları, batıdaki Kapı Dağ üzerinden güneş kıpkızıl batar, manzaranın seyrine doyum olmaz. Dağda şuraya buraya serpiştirilmiş evler arasında mısır tarlaları ve fındık bahçeleri vardır. Ancak yeşil öyle bir yeşildir ki bahçeyi, tarlayı ormandan ayırmak güç bir iştir. Yukarılara çıktıkça yol kenarlarında kekikler biter, kokusu insanın içini açan uzun uzun kekiklerdir bunlar. Arıları, sinekleri ve bilcümle haşeratı, zatımızı pek bir sevmişlerdir. Heyhat, bugün onlar bile sevimli geliyor insana seneler sonra. Böyle muazzam orman haşeratız nasıl olsun değil mi ama? Marmara bu kıyılarda olabildiğince hırçındır ve Kurşunlu’da deniz derindir, iki adım gidince insanın boyunu geçer. Öğleden sonra açıklarda beyaz beyaz köpüklenirse fırtına kopar, dalgalar kumsalı bıkmadan usanmadan döver de döver. Dalga seslerinde yazlarını Kurşunlu’da geçirmiş bütün çocukların şen kahkahaları saklıdır.           Volkan Topalak-Bursa       ŞİİR          Anlamadım gitti   Nice insanlara verilmiş paye Eşkıya şehirde kahraman olmuş Dürüstlük namerde sanki hikâye Rüşvetin bir adı armağan olmuş   Masumlar inlerken vicdanlar sağır Acıma yok iken taşlaşmış bağır Yaşamak ölümden katbekat ağır Hissizlik kişide durağan olmuş   İyiler dünyadan bir bir giderken Fitne ile fesat doğrulmuş yerden İnsan kardeşinin leşini yerken Değişmiş âdeta şahmeran olmuş   Bu hayat aslında demirden kızak Verilen bir hüküm gerçeğe uzak Öyle bir kelam ki haklıya tuzak Bülbülün rehberi papağan olmuş   Kadir Fidan uyan artık düşünden Doğru insan belli olur işinden Sakın gitme bu kervanın peşinden Bu yolda gidenler perişan olmuş       Kadir Fidan/Dağların Şairi     ESKİMEZ KELİMELER   SERTİFİKA: Fransızca “certificat” kelimesinden dilimize geçmiş bir kelimedir. Diploma olmasa da bir kişinin bilgi gerektiren herhangi bir konuda o bilgiye sahip olduğunu, onun niteliğini gösteren belgeye verilen genel isimdir. Ustalık sertifikası örneğinde olduğu gibi... Bugün sertifika yerine belge kelimesi söylenmeye başlamıştır.   GÜZERGÂH: Farsçadan dilimize gelen geçit veya geçit yeri olarak anlamı bulan “güzer” kelimesi ile “yol” anlamındaki “geh” kelimesinin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Güzer-gâh, geçilen yer, geçit, derbent; uğrak; ikinci olarak da arazî veya harita üzerinde bir yolun başlangıç ve son noktaları arasından geçirilen başlangıcı ve bitişi belli olan hatta verilen isimdir. Ne enteresandır ki Ziya Paşa'nın meşhur terkib-i bentlerinde “Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim/Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde” diye geçen bir kelime eski kelime olarak bile olsa Türk Dil Kurumunun sözlüğünde kendine yer bulamamıştır.
  ATASÖZÜ   Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.