Masal ve hikâye ne kadar önemli?

A -
A +

Bir dostumun ilkokul birinci sınıfa giden torununa kendi oluşturduğum bir masal kahramanının ham maceralarından birisini beş dakika içerisinde anlatmıştım.

Beş altı aylık bir aradan sonra o çocukla görüştüğümüzde masal kahramanının adını sordum. Hiç düşünmeden doğru cevapladı. Yine şu an kırklı yaşlardaki kuzenlerim bizden otuz yıl önce dinledikleri masal kahramanlarını unutmuş değiller.
Dostumuzun torunu masal kahramanını doğru hatırlayınca, benim de onun yaşlarındayken yaşadığım bir hatıram kafamda canlandı.
Banaz çayının ilçemiz sınırlarına beş kilometre yakından geçtiği alanlarda bahçelerimiz var. Oralara o zaman eşekle giderdik. Yıllarca gidip geldik ancak, bu yolculuklardan zihnimde kalan tek bir hatıra var.
Teyze oğlumla birlikte eşeklerin üzerinde bahçeye giderken vadinin ortasına geldiğimizde teyze oğlum “dev-gençler varmış, duydun mu?” dedi.
Ben Dev-Genç diye bir şey duymamıştım.
Ne teyze oğlu ne de ben dev-gencin ne olduğunu biliyorduk. Ancak, hayal gücümüz onun ne olabileceği konusunda bize yardımcı olmaya başlamıştı bile.
Yanı başımızda yükselen dağların yüksekliğini devlerin boyuna, küçük tepecikleri de devlerin genci olan çocuklarının boyuna benzetmiş ve yakıştırmıştık.
Dev kelimesi bize onların masal kahramanı olmakla birlikte olumsuz ve negatif bir imaj bırakmıştı. Dağlar uzun yıllar bize dev gibi görünüp içimize de korku salmıştı.
Çocukların dünyasına girebilmek çok mühim! Neyle ve nasıl girdiğimiz de ondan da mühim.
Değerlerimizi, değerler eğitimini onların temiz ve berrak zihinlerine aktarma işini mutlaka planlı olarak yapabilmeliyiz.
Bunun içinde; masallarımız olmalı, hikâyelerimiz olmalı. Masal ve hikâyelerin bize has kahramanları olmalı. Değerlerimiz; çekici masalların içerisinde, sürükleyici hikâyelerin arasında verilmeli. Sözün özü; yarını çocuklarımıza güvenle emanet edeceksek; kendi çocuklarımıza kendi değerlerimizi kendi kahramanlarımızla, kendi masal ve hikâyelerimizle aktarabilecek bir planımız olmalı.
Bugün bu planda neler eksik ise onun tespiti yapılıp, hal yoluna gidilmelidir.
Ragıp Bayraktar- ragipbayraktar@mynet.com
 
 
ŞİİR
 
Preveze Zaferi
 
Barbaros Hayrettin var savaşın merkezinde
Sağda Salih reisim kahpelerin izinde,
Solda Seydi Ali var Kur’ân okur dizinde,
Turgut, Salih, Muratlar duadalar Allah’a…
 
Zafer düşmanı sildi Akdeniz sularından,
Bir avuç göldür artık bize sular yarından,
Şükürler arşa çıkar şehitler diyarından,
Akdeniz çiçek açar solmaz artık bir daha.
 
Çektiriler toplarken savaşın furyasını,
Andrea Dorya görür zaferin rüyasını,
Sevindirdi Osmanlım tüm İslam dünyasını,
Bayraklar selam verdi her parlayan silaha.
 
Leventler Oh… diyerek terlerini silerken,
Kâfirler kan ağlıyor daha dün hep gülerken.
Ezanı Muhammedi semaya yükselirken,
Melekler saf saf olup dua eder felaha.
 
Son ümit de bitince şerrin şehri Roma’dan
Çıkamadı bir daha şer güçleri komadan.
Kara yasa boğuldu o şen, şakrak Venedik,
Yıllarca kapanmadı açtığımız bu gedik…
 
Hüseyin Hilmi Levent - Tarsus
 
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
“Yin” ve “Yang” hakkında
“Yin” ve “yang” Çince iki kelimedir. İnsan vücudundaki karşılıklı etkileşimleri tarif eder.
Vücutta bulunan “yin” organları kütleseldir, içi doludur “yang” organları oyuktur içi boştur.
Sağlığın korunması vücuttaki bu “yin” ve “yang” dengesinde odaklanmıştır. Eski Çin tıbbı havayı ve beş ana unsur olarak nitelendirilen “odun”, “su”, “ateş”, “metal” ve “toprak”ı sağlıkla ve hastalıkla ilişkilendirmektedir. Vücuttaki her organ bu beş unsurla ve “Chi” denilen hayat enerjisiyle doğrudan bağlantılıdır. Örneğin karaciğer (odun grubundan) uyarılırsa, kalp de (ateş grubundan) uyarılmış olur. Buna karşın dalak (toprak grubundan) uyuşmuş olur. Bu kutuplaşmada “yin” toprağı, aynı zamanda karanlığı veya somutu vs.; “yang” ise gök yüzünü aynı zamanda aydınlığı, soyutu vs. temsil eder. Bu tür anlamsız görülen ilişkiler, şimdi günümüzde modern nörofizyolojik bilgilerle açıklanabilmektedir. Böylece bu bilgiler hiçbir organı bir diğerinden bağımsız tedavi etmemek gerektiği kuralını ortaya koyar.
 
ATASÖZÜ
“Mermer iyi taştan, iyilik iki baştan”
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.