Okullar, eğitim yuvalarımız… -2-

Kıymetli öğrenciler unutmayın ki siz hiç olmadığınız gibi hep de değilsiniz. Başarının ve başarısızlığın %60’ı sizlerden %30’u sizi yetiştirmekle vazifeli değerli öğretmenlerinizden %10’u diğer faktörlerden kaynaklanmaktadır. İşinize ciddiyetle sarılınız. Sizler artık çocuk değilsiniz. Emanet bütün ağırlığıyla omuzlarınıza binmektedir. Sizin yaşınızdaki kahramanlar Çanakkale’de canlarını feda ederek bize bugünleri kazandırmışlardır. Sizin de onlara ve gelecek çocuklarınıza güzel yarınlar bırakma mesuliyetiniz vardır. Sizin sonsuzluğa giden bir kutlu yolculuğunuz vardır. Elinizde güzel yarınların tohumları bulunmaktadır. Bu tohum su ister, emek ister, aşk ister. Unutmayın “dünya bir gündür o da bugündür” ve bugün bundan sonraki hayatınızın ilk günüdür. Allah yâr ve yardımcınız olsun...

Saygıdeğer velilerimiz, bu okullar sizin okullarınızdır. Siz sahipsiz bırakırsanız istemediğiniz, sevmediğiniz kişiler sahiplenir ve siz dışarıda kalırsınız. Okulunuza da, çocuklarınıza da öğretmenlerinize de sahip çıkacağınızdan hiç şüphem yoktur. Gelin el ele vererek hep birlikte güzel yarınlar inşa edelim. Duyarsız kalarak, ihmal ederek, birbirimizi suçlayıp üzerek-kırarak vaktimizi ve emeklerimizi heba etmeyelim. Marifet iltifata tabidir. Çocuklarımıza, hocalarımıza, çevremize sevgiyle yaklaşalım. Hayatımızı öfkeyle, nefretle zehir etmeyelim. Unutmayın bütün mevcudat hep muhabbetin, sevginin eseridir. Bu yüzden sevgisiz hayat olamaz.

Pek kıymetli öğretmenler;

Geleceğimiz olan bu taze fidanlar bize emanettir. Bu aziz milletin geleceği, dünyası da ahireti de bizim elimizdedir. Bizim önümüzde iki seçenek var: Ya emanete sahip çıkacağız güzel geleceklerin mimarları olacağız veya… Veya yok. Allah korusun, bizim ikinci seçeneğimiz yok. Güneş varsa karanlık yoktur...

 

 

 

 

 

 

Sebze ve meyvelerin büyümesini hızlandırmak ve verimi artırmak için bilinçsizce kullanılan hormonlar sağlığımızı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Öncelikle bunların mevsimi gelmeden önce tüketilmemesi çok gerekirse de az tüketilmesi önerilir. Bir sebze veya meyvenin hormonlu olduğunu anlayabilmek için ne yaparsınız? İşte birkaç kolay ipucu:

Domates; içi boş ve çekirdeksiz, ortasında beyaz bir tabaka varsa, biber; aşırı büyük ve etliyse, çekirdek evi boş, etli kısmı sertse; salatalık; şekilsiz, bir ucu kalın bir ucu ince veya yan yana yapışıksa; patlıcan; şekli bozuk, yanında meme gibi şişkinlikler varsa, çekirdeksiz ve etli kısmı sünger gibiyse; patates; şekli bozuk ve küçük yumrular veya içinde kararmalar varsa, çilek; aşırı büyükse, yapışıksa ve içi boşsa; karpuz; çekirdek yerleri boş ve yenilince aşırı nişasta kokusu duyulursa, muhtemelen hormonlu sebze veya meyve almaktasınız...