​Meyve bahçesi -1-

A -
A +
Burası tam olarak büyük bir çiftliğin fidanlık bölümüydü... Burası yıllardan belli piknik alanı oluvermişti. Asıl sahibi Furkan Bey olmuştu...
Furkan Bey zayıf, uzun boylu ama yaşlı  bir iş adamıydı. Aynı zamanda fidanlıkla uğraşıp manav dükkânı açmıştı. Bu fidanlığa hayat veren biri olmuştu, çünkü ondan önce sıradan bir arsaydı bu bölgeler. Furkan Beyin gelmesiyle hayat buldu bu arsa. Mutlu bir meyve bahçesi hâline geldi. Yalnız Furkan Beyin bir isteği vardı:
Her pikniğe gelen ailenin bir fidan getirmesiydi. İstediği de olmuştu. Her şey tam da istediği gibi ilerliyordu. İnsanların huzur bulduğu kimi zaman altında dinlenebileceği bir alan, hatta uzak yoldan gelenlerin konakladığı bir yer hâline gelivermişti.
Meyve bahçesinin sahibi Furkan Bey her gün kontrole gelir, ağaçları tek tek denetler, bütün ihtiyaçlarını giderir, kimi zaman oturup dertleşirdi. Tek tek topladığı meyveleri  kendi manavına götürürdü. Meyve ağaçları her gün saat tam sekiz  olunca Furkan Beyin yolunu gözlerdi çünkü Furkan Bey çok dakik biriydi. Tam 08.00 olunca, Furkan Bey gelirdi, çünkü meyve ağaçları Furkan Beyi çok severdi. Furkan Bey dallarını kırmadan meyve toplar, toplarken aynı zamanda onlarla âdeta dertleşirdi. Ağaçlar bu duruma çok alışmışlardı.
“Bir gün gelmezse n’aparız?” diye endişe ediyorlardı. İşte o gün, bugündü... Ağaçlar çok bekledi Furkan Beyi ama Furkan Bey o gün gelmedi. Gelemezdi çünkü artık bedeni kaldırmıyordu bu kadar yorgunluğu. Furkan Bey hasta düşmüştü. Ama ağaçlar bu durumu bilmiyordu az öteden bir ses geldi, Furkan Beyin hasta olduğunu söylediler. Bütün bir telaşla herkes hastaneye gitmişti. Ağaçlar öğrenmişti Furkan Beyin durumunu ama ellerinden bir şey gelmiyordu. Hepsi çok üzülmüştü dalları sarkmış meyveleri düşmüştü. Aylar süren bir yokluk başlamıştı...
              Gamze Yavuz
 
 
 
 
ŞİİR
 
    YÜKLÜDÜR GÖZLERİM
 
Bazen yağdırır yağmuru sağanak.
Bazen çaktırır şimşeği kırparak.
Hasretin sözcüsü yaşa barınak.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Bazen kızıl siyah olur asuman.
Bazen sisli bazen de çöker duman.
Kirpik mızrak deler yürek el aman.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Bazen kıvılcım saçar hiddetinden.
Bazen utanır kaçar edebinden.
Sığamaz olur gam, taşar haddinden.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Mahmur bakan helâlime sığınak.
Pürtelaşlı melalime yığınak.
Bir ucu gönüle uzayan yumak.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Çöker puslu dağların zirvesinde.
Acı üstüne acı ertesinde.
Sessiz durur fırtına öncesinde.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Dalar bazen çoğu zaman uyanık.
Dünya zalim mezalimine tanık.
Dayanamaz ezelden bağrı yanık.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
İncedir hassastır kalbim alıngan.
Sırça saraylar misali kırılgan.
Tutamaz yaşını gayet savurgan.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
 
Rahmet diler Rabbinin tapısından.
Himmet umar erenler kapısından.
Gönül ister hem de en âlâsından.
Yüklüdür gözlerim hep bulutlarla.
                             Zuhal Güzel
 
 
 
 
PRATİK BİLGİLER
Besinlerinizi korumak konusunda birkaç pratik önerimiz olacak... Pirinç, bulgur, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bez torbalarda kuru ve serin yere konur. Patatesler, karanlık ve orta nemli hava akımı olan bir yerde bekletilirse yeşillenip çimlenmez. Kuru soğan, serin ve kuru yerde muhafaza edilir. Taze sebzeler, buzdolabında en fazla 5 gün korunmalıdır. Taze sebzeler, gazeteye sarılıp, delikli naylon bir torbaya konursa daha uzun ömürlü olurlar.  Pastörize süt yazın bir, kışın iki gün buzdolabında bekletilebilir. Badem, ceviz, fındık, fıstık gibi besinler, kuru ve serin yerde korunur. Ekmek, buzlukta uzun müddet kalabilir. Yağlar, karanlık ve serin yerde bekletilir. Yumurta buzdolabında tutulur; yıkanarak kullanılır. Çay, kokulu maddelerden uzak, kuru yerde korunur.
 
ATASÖZÜ
 
Çabuk parlayan çabuk söner...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.