Özgür ruhun sesi

A -
A +
Birçok sebepten dolayı, dünyanın akıl almaz bozukluklarının yaşandığı bu çağda değil de en az birkaç asır öncesinde yaşamak isterdim. Ancak köylerde değil de bir şehir kasabasında, teknolojisiz… Sadece dinini kültürünü kaynağı belli olan kitaplardan öğrenen temiz bir genç olarak büyümek isterdim. 
Dünyaya bir sebep için geldik. Bir umudumuz olmalı yaşamak için. Bir hedef!
Ancak şu an insanların birçoğu amaçsızlık içinde heba olup gidiyor. Gençliğin birçoğu ise bilgisayarın başında beyni uyuşmuş umursamaz biçimde... Unutuyoruz; bazen insan olmayı bazen kul olmayı bazen de geleceğimize karşı ne yapmayı... Yeterince özgür olmakta mı yoksa olamamakta mıdır problem?
İslam’ı yaşayanlar bu dünyadaki en özgür insanlar olmalı. Çünkü yalnızca bizi var edene kulluk ederiz ve onun rızasına kavuşmak için çalışıp rahata erebiliriz. Kendimiz için iyi şeyler yaparsak bile niyetimiz sadece onun dini içindir.
Bir başka özgürlük kavrayışım da; dinini bilip aklın ve kalbin doğrulukları sınırında, karşısına çıkan engelleri aşmaya çalışıp istediği hayatı yaşayarak her daim şükrederek, insan enerjisinin layık olduğu yere koyup hayatı geliştirmektir.
Yaşadığımız her anın bir anlam içermesi adına mutluluğu yakalayıp hiç kaybetmemek için hayatı sadece zevke yönelik değil de öğrenmek ve şu dünyaya faydalı olabilmek için yaşamak istemeliyiz. Allah insanlara akıl, içine azim verdi ve bunu kullanmak iradesi olup da kullanamayınca nice hastalıklar ömrüne bedel oluyor. Ve o zaman yapılacak bir şey kalmıyor. Bunlar başa gelmeden daha bilinçli olmamızı ve büyüklerimizin bu durumu göz ardı etmemelerini, yetiştirdikleri evlatlarının her daim yanında olarak aynı lisanı konuşabilmelerini canı-ı gönülden istiyorum…
Bilahare ne engeller çıkarsa çıksın ümitsizliğe düşmemeliyiz çünkü yaşayarak anlıyoruz ki; inişlermiş çıkışlara güç veren…
            Merve Tekin
 
 
 
ŞİİR
 
                  Değer mi?
 
Yavrucuğum, 'Büyük' sözü dinlersen,
Gençlik çağı kıymetini bilirsen,
Boş şeylerden kaçmayı sen dilersen,
Aranmaya, taranmaya değer mi?
 
Ömür boyu ben derdimi anlattım.
Ömür bitti, dert bitmedi, anladım.
Irmak olup denizleri aradım.
Aranmaya, taranmaya değer mi?
 
Saadetin topuna bak ortada.
Topu kapan yok, orada, burada.
Yuvarlandı, duruyor bak, kenarda.
Aranmaya, taranmaya değer mi?
 
Hazır lokma yutmak var iken;
Soğuk şerbet içip kanmak var iken;
Rabbani bir elden içmek var iken;
Aranmaya, taranmaya değer mi?
 
               Rıdvan Üzel-İstanbul
 
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
RAYİHA: Arapça kökenli bu kelime koku anlamındadır. Kelimenin asla "râiha"dır. Çoğulu da “revâih” kelimesidir. Türkçede iki ünlü arasına 'y' kaynaştırma harfi geldiği için bizde rayiha veya revayih olarak söylenmektedir. Türk Dil Kurumu kelimeye “koku, güzel koku” ile birlikte aroma anlamı da vermektedir. Aroma da hoş koku olarak güncellenmiştir. Rayiha kız ismi olarak da söylenmektedir.
 
İCAZET: Arapça kökenli olan bu kelime 1. izin, ruhsat anlamında, 2. bugünkü diploma anlamında kullanılmaktaydı. 3. olarak da eski bir yazı türüne de söylenmektedir. Türk Dil Kurumu bu kelimeyi “onay vermek” olarak da yazmaktadır. Okuduğu ilimleri, branşı veya sanatı bitirenlere hoca tarafından verilen ehliyet vesikası olarak yorumlanan icazet, daha çok ilimde ve yazı sanatında tahsilini bitirenlere verilen diploma yerine kullanılan bir kelime olup izin veya müsaade anlamında kullanılmaktadır. İcazetlerin metni genellikle Arapça olur, başlangıcında güzel bir hatla yazılmış Besmele bulunurdu.
 
ATASÖZÜ
 
Ölüsü olan üç gün ağlar, delisi olan her gün ağlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.