Akka Zaferi -2-

A -
A +
1799 yılı ocak ayında önce Elariş Kalesini ardından Gazze’yi ve sonra da Yafa’yı ele geçiren Fransız ordusu dört bin masum Müslümanı idam ederek; öldürmekle kalmaz 19 Mart 1799 tarihinde bir de Akka Kalesini kuşatır. Her iki taraf da karşılıklı birbirlerinin üzerine gülleler yağdırır. Fransızlar büyük kayıplar verir. Kuşatmanın 45. günü Fransa bütün gücüyle tekrar saldırır fakat amacına yine ulaşamaz. Kuşatmanın 52. günü Rodos’tan gelen üç bin nizam-ı cedit askeri, Mehter Marşı eşliğinde kaleye girer ve Cezzar Ahmed Paşaya tâbi olurlar. Yardıma gelen askerleri, halk büyük bir coşku ile karşılar. Fransa artık bütün ümidini kaybeder ama kuşatmayı kaldırmaz. 21 Mayıs 1799’da kuşatmanın 64. günü, Fransa büyük bir hezimete uğrar, Kahire’ye doğru çekilir. Napolyon’un şu sözü tarih kitaplarına geçmiştir: "Şayet, Akka’da durdurulmasaydım; bütün Doğu’yu ele geçirirdim..." Akka zaferi ile Osmanlı Devleti’ne ait Orta Doğu topraklarına tekrar barış ve huzur gelir. Cezzar Ahmed Paşa ilerlemiş yaşına rağmen büyük bir zafere imza atar ve Osmanlı İmparatorluğu’nun şanının dünyanın dört bir yanına yayılmasına vesile olur. Bu büyük zafer sonrasında Akka 100 seneden daha fazla Osmanlı toprağı olarak kalmıştır. 1804 yılında Şam Valisi olarak taltif edilen Cezzar Ahmed Paşa son seferinde Vehhabilerin üzerine giderken yolda hastalanarak 84 yaşında vefat etmiştir. Paşa, zeki, dirayetli, anlayışlı bir insan olup meseleleri önceden sezmek kabiliyetine sahiptir. Akka’da mükemmel bir cami, bir çarşı ve birçok çeşme yaptırmıştır. Allahü teâlâ rahmet eylesin...          İhsan Ağır         ŞİİR                      Asi gençlik

Uçurum kenarında görmezsin oturursun.
Güzelliği fark etmez şerre hayran olursun.
Sevenini ağlatır, Şeytan'a ram olursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
 
En kutsi emanetken "vazgeç benden" diyorsun.
Ruhun büyük servetken ucuza bozdurursun.
Bakarken uzaklara, yakında kaybolursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
 
Küfrün denizinde yüzersen boğulursun.
Yalancı dostlarını sırtı dönük bulursun.
Yarın Hak divanından sürülür kovulursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
 
Mühürletme kalbini, ateşe yem olursun.
İyiliğe yanaşmaz sözü hep kem olursun.
En çok sevdiklerinle ukbada cem olursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
 
İnkârın batağında nefsine kul olursun.
Hazineni yitirir değersiz pul olursun.
Ebedi hayatında sanma ki kül olursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
 
Söylesek tesir etmez hep yanlışı bulursun.
Çatlatırken sineyi taştan duvar olursun.
Deli akıyor kanın inşallah durulursun.
Dön aslına ne olur, sonra pişman olursun.
                                           Zuhal Güzel         SAĞLIK OLSUN   Yürümek: Kalbin ve damarların en iyi ilacı yürümektir. Yürümemenin sağlığa zararı sigara, diyabet ve kalp hastalıklarından daha fazla denilmiştir. Bu konuda yüz binin üzerinde hastada yapılan araştırmada egzersizin her yaşta ve herkese faydalı olduğu belirtilmiştir. Bu araştırma ile doktorların hastalarına kolesterol, tansiyon veya diyabet ilacı yerine bir çift spor ayakkabı yazmaları hastanın sağlıklı ve daha dinç yaşaması için daha faydalı gözükmektedir. Hani atalarımız derler ya "nerede hareket, orada bereket." Bizde, az zamanda çok para kazananlar için söylenen sözü yürümeye etiketleyelim ve yürümeye dikkat çekelim. Osmanlı tıbbında da spor ve egzersiz yapıldıktan sonra vücuttan hoş bir ter çıkması gerektiği hesaplanmış ama kan ter içinde kalınmamasına da dikkat çekilmiştir. Öyleyse kimi spor salonlarında doğal olmayan ortamlarda kan ter içerisinde egzersiz yapmak yerine bir spor ayakkabı alarak yürümenin amaca ulaşmak için yeterli olduğunu söylersek ne dersiniz?  
ATASÖZÜ   Dağ ne kadar yüce olsa da, yol onun üstünden aşar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.