Yahya Kemal -1-

A -
A +
ATASÖZÜ
 
Yarım imam dinden eder, yarım hekim candan eder!
 
Yahya Kemal -1-
 
Zengin fakir demeden asalet ve nezâket kol gezerdi sokaklarda. Eski yeni demeden tertemiz ve güzel giyinirdi insanlar. Şehrin sesinde bir ahenk vardı sanki bir şarkı. Sabah, öğle ve akşam farklı makamlarda çalınırdı. Bugünkü gibi gürültü yoktu. Hayat mecmuası yok satar, akşamüstleri gazete çıkardı. Cağaloğlu mürekkep ve kurşun kokardı. Gazeteler roman tefrika ederdi. Galata Kulesi’nin 1875 yılındaki bir fırtınada uçan külahı yeniden yapılmamıştı. Teşrinlerde bir bol olurdu ki balık, İstanbul’un bırakın insanını kedileri bile tok gezerdi. Tramvaylar işliyordu şehrin dört bir yanına. Boğaz’ı birbirine bağlayan köprüler yoktu ama gönül köprülerimiz sapasağlam ayaktaydı. Metro yoktu ancak derinlerde bir huzur, sözlerde sıcaklık, bakışlarda samimiyet vardı. Haydarpaşa’dan Anadolu’ya trenler gider gelirdi. Toprağın altındaki mâzi sanki kanlı canlı dimdik ayaktaydı. Şehir şiirdi hülâsa kelam, şiirse şehir.
Benim için, ne zaman eski İstanbul’u özlesem, koşup imdada yetişen bir dost gibidir üstat Yahya Kemal Beyatlı.
O’nun şiiri âdeta uzakta kalmış bir zamana açılan penceredir ve biz o pencereden bakmayı severiz. Asaletin bu kadar fukaralaşmadığı, edebin ise zenginlikten önce geldiği bir tarih yaprağıdır büyük şair. Eski musikimiz kendi gök kubbemiz altında akseder onun oya gibi işlenmiş şiirlerinde. Kalem oynatmanın çok zor olduğu ve ciddi ustalık gerektiren aruz vezni, Yahya Kemal’in dizelerinde âdeta şırıl şırıl akar. Yirminci asır Türk şiirindeki zenginlik, O’nun geçmişle gelecek arasında kurduğu köprü sayesinde bu denli bereketli olmuştur. Yahya Kemal, kökü mâzide olan bir âtiyi bütünüyle temsil eden, bir sanat ve düşünce anlayışı ortaya koyarak Türk kültürüne eşsiz bir katkı sunmuştur. 
            Volkan Topalak
 
 
 
ŞİİR
 
                        Sessiz Gemi
 
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
 
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
 
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
 
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
 
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
 
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
 
                              Yahya Kemal Beyatlı
 
 
ENTERESAN BİLGİLER
 
ENLEM VE BOYLAM
Paraleller ve meridyenler dünya üzerinde herhangi bir yerin Matematiksel olarak konumunu ortaya koyar. Bunlara enlem (paralel) ve boylam (meridyen) da denilmiştir. Gerçekte var olmayan bu çizgiler hayatın kolaylaşması için bilim adamları tarafından haritalar üzerine çizilmiştir. Buna göre yeryüzündeki herhangi bir noktanın ekvatora uzaklığının merkezdeki açı cinsinden değerine enlem denir. Ekvatora yakın (0˚-30˚ enlemleri arası) enlemlere alçak enlemler, kutuplara yakın enlemlere de (60˚-90˚ enlemleri arası) yüksek enlemler denir. 30˚-60˚ enlemleri arasına ise, orta enlemler denir. Bir noktanın başlangıç meridyenine uzaklığının merkezdeki açı cinsinden değerine de boylam denir. Yeryüzünde herhangi bir noktadan geçen meridyenin ana meridyen ve başlangıç meridyeni İngiltere'deki Greenwich Meridyenidir. Türkiye 26-45 derece Doğu Paralelleri (boylamları) /36-42 derece Kuzey Paralelleri (enlemleri) arasında yer alır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.